Dövizdeki hareketliliği bahane ederek “stokçuluk” yapanlar artık bardağı taşırdı.
Fiyatların “suni” olarak artması bir yana aradığınız ürünü raflarda bulmanız neredeyse imkânsız hale geldi.
Aslında aradığınız ürün piyasada bol miktarda var.
Ancak raflarda değil.
Tezgâh altında veya depoda duruyor.
Amaç fiyatlar daha da yükselsin ve bu yolla “stokçuların” cebine daha fazla para girsin diye…!
***
Devlet “aç gözlü” bu “stokçuların” üzerine mutlaka gitmeli.
Aksi halde bunlar yarın “karaborsacılığa” başlar.
El altından, tezgâh altından “fahiş” fiyatla ürün satmaya kalkarlar.
Yaparlar da.
Zira bunlar öyle “aç gözlü” olmuş ki;
Millet sıkıntı çekmiş umurlarında bile değil.
Devlet bu yüzden zarar görecekmiş umurlarında bile değil…!
***
Nitekim “stokçuların” bu “aç gözlülüğü” Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da gündeme getirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “stokçularla” ilgili yaptığı açıklamada;
- Bütçe müzakerelerinden sonra hemen bir yasal düzenleme yapacağız.
- Bu stokçuların üzerine ciddi manada gideceğiz.
- Hem ellerindekilere el koyacağız, hem de cezai müeyyideleri yüksek tutacağız.
Deyip yüreğimize su serpti…!
***
Doğrusu;
Cumhurbaşkanı Erdoğan yine de “merhametli!”
Ben olsam hiç acımam.
Bu “stokçulara” verilecek ceza daha sert olurdu.
Sizin de tahmin ettiğiniz gibi;
- Bulvar’da sallandırın bunları.
Deyip çıkardım işin içinden.
Zira bu “aç gözlüler” böyle bir cezayı hak ediyor.
Kurarım “darağacını” Bulvarın ortasına.
“İbret-i âlem” için hepsini topluca sallandırırım.
Babamın oğlu olsa acımam…!
***
Netice itibariyle;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “stokçularla” ilgili;
- Hem ellerindekilere el koyacağız, hem de cezai müeyyideleri yüksek tutacağız.
İfadesi önemlidir.
Kaldı ki bunların sadece “stokladığı” mallara değil, bugüne kadar edindikleri malların tamamına el konmalıdır.
El konan bu mallar da vatandaşa dağıtılmalıdır.
Bak o zaman ülkede “stokçu” kalıyor mu?
Hepsi mum gibi olur mum…!