Geçen gün bir okurumdan “mail” aldım.

Bu takipçimiz gönderdiği “mailde” Çark Deresi ile ilgili düşüncesini dile getirmiş.

Üstelik bir de görüntü ve fotoğraf çekip yollamış.

Gönderdiği “mailin” içeriğine gelince!

Sizler de bir okuyun ve Çark Deresi ile ilgili yazılanları bir göz önüne getirin.

Noktasına virgülüne dokunmadan aynen paylaşıyorum…!

***

“Mustafa kardeşim.

İş gereği Adapazarı’nın her yerini dolaşıyoruz.

Şu anda Mithatpaşa yerleşkesindeyim.

Çark Deresi suyu az olduğundan bazı bölgelerde yer yer önüne bentler yapılıp şişirilmiş.

Aklıma geldi;

Uzun bir parkur olsa, burada kayıklar olsa, etrafı biraz daha elden geçse turistik bir kazanım olur mu diye düşündüm.

Üstelik maliyeti de yok.

Bir firmaya verilebileceği gibi belediye kendisi de işletebilir.

Kayıklara da elektrikli motor takılır çevre kirliliği de olmaz…!”

***

Çark Deresi’nden insanları istifade ettirmek lazım!

Bu konuyu bir vatandaş olarak haber yapabilirsiniz diye düşündüm.

Size kendimce çektiğim bir görüntüyü de yolluyorum.

Veya sizin muhabir arkadaşlarınız daha güzel görüntüler çekip bunu değerlendirebilirsiniz.

Bu konuyu gündeme getirirseniz belki yetkililerin dikkatini çeker.

Selamlar…!

***

Aslında düşünce olarak fena değil.

Üzerinde çalışılırsa olmayacak da iş değil.

Zaten eski Belediye Başkanı Aziz Duran zamanında Çark Deresi ile ilgili buna benzer bir “rehabilitasyon” projesi ile ilgili çalışma vardı.

Bu çalışma da yapıldı.

Üstelik bu “milyonlarca dolarlık” bir projeydi.

Maalesef bu projeye o zaman “milyonlarca dolar” harcandı ama ne olduysa asıl proje yerine “ucube” bir eser ortaya çıktı.

Sonuçta Çark Deresi “rehabilite” edileceği yerde “boklu dereye” çevrildi…!

***

Şayet Aziz Duran döneminde hazırlanan orijinal projeye sadık kalınsaydı, bugün okuyucumuzun da hayalini kurduğu bir Çark Deresi ortaya çıkacaktı.

Bugün kayıkların gezdiği, gondolların dolaştığı bir Çark Deremiz olacaktı.

Hatta Çark Deresi boyunca bazı bölgelere uygulanacak bentlerle “rafting” bile yapılacaktı.

Hatta ve hatta bizim çocukluğumuzda ki gibi içinde “yüzülen” Çark Deresi olacaktı.

Dahası biz de bu proje hayata geçerse Çark Deresi’nde “yüzme” sözü vermiştik.

Kısacası oltaların atılıp balık tutulacak bir Çark Deresi beklerken “kurbağaların” bile yaşayamadığı adeta yarı açık bir “kanalizasyonumuz” oldu…!

***

Gülmeyin.

O tarihte Çark Deresi için yapılacak olan proje buydu.

Alınan “milyonlarca dolarlık” kredi de böyle bir projenin yapılması içindi.

Ne yazık ki “milyonlarca dolarlık” projenin içine edildi.

Sakaryalı vatandaşın sırtına da boşu boşuna “milyonlarca dolarlık” yük bindi.

Cebimizden “milyonlarca dolar” uçup gitti…!

***

Netice itibariyle

Çark Deresi’ne gerçekten yazık oldu.

Keşke eski haliyle kalsaydı.

Bugün bir takipçimizin gönderdiği “maili” okuyunca kendisine hak verdim.

Şöyle bir eskiye gittim.

Bu takipçimizin Çark Caddesi ile ilgili hayalleri “gerçeğe” döner mi bilemem.

Kim bilir belki de bu şehri seven biri çıkar da Çark Deresi ile ilgili hepimizin hayallerini “gerçeğe” dönüştürür.

Kim bilir…!