Et ve sütte üretim artışı isteniyorsa mutlaka işletmedeki karlılığın garantilenmiş olması gerektiğini ve bir işletmenin giderlerinin çoğunluğunu yem giderleri oluşturmaktadır.

Et ve süt üretiminde artışın sağlanabilmesi için işletmede yem giderlerinin en aza indirilmesinin öncelikli hedef olması gerekmektedir. Et ve sütte üretimi artışı istiyorsak, mutlaka işletmedeki karlılığı garantilemeliyiz. Öncelikle bir işletmenin giderlerinin yüzde 67-70’i yem giderleridir. İşletmede yem giderlerini en aza indirmek öncelikli hedefimiz olmalıdır.

İşletmelerin, kaba yemin ucuz veya bedava temin edileceği yerlere yakın kurulmasının önemli stratejik bir adımdır. İşletmede yemler kaba yem ve fenni yem diye ikiye ayrılır. Kaba yem bir işletme için olmazsa olmaz niteliğindedir. Bu nedenle işletmeler, kaba yemin ucuz ya da bedava temin edileceği yerlere yakın kurulmalıdır.

Dolayısıyla bu kapsamda meralar çok önemlidir. Uygulamaya baktığımızda şehirleşmeyle beraber meraları her türlü küçültmeye dair tacizi gizliden gizliye yaşamaktayız. Akabinde ise yükselen et ve de süt fiyatları. Hayvancılıkla uğraşan köylünün hayvancılığı ve de köyünü terk etmesi son bulmaktadır.

Bunun yanında yıllarca tarım, hayvancılıktan para kazanmayan üreticimiz, daha iyi bir yaşam hayalleriyle kente göç ediyor. Kontrolsüz artan şehir nüfusu, beraberinde çarpık şehirleşme, işsizlik, asayiş sorunları vb. bir çok sorunu içinde barındırmaktadır.

Veteriner fakültelerinden hocaların ve ilgili sivil toplum örgütlerinin de olduğu bir tanışma konseyinin kurulmasını sorunun çözümü için önemli bir fikirdir. Artan yem giderlerini  aşağıya çekmek üretimi artırmak hepimizin görevidir.

Hayvancılık desteklerini, yem desteklerini de kapsayacak şekilde genişletmeliyiz. Yoksa et, süt ürünlerinin fiyat artışlarını ithalatla kısa bir süre baskılarsınız. Uzun vadede ise kartopunun yuvarlanıp büyümesi gibi her seferinde artan bir ivme ile ette ve de sütte maalesef fiyatlar artacaktır.

Bunu görmek için kahin olmaya gerek yoktur. Ayrıca yıllardır ithalata rağmen hayvancılıkta bir ilerleme olmadığı gibi her yıl ciddi oranda hayvan sayısında azalış sağlandı. Üretici, üretimden vazgeçtiği zaman bir daha yıkılan düzenini tekrar kurmuyor.

Çözümün bir parçası olarak mutlaka veteriner fakültelerinden hocaların ve ilgili sivil toplum örgütlerinin de olduğu bir tanışma konseyi kurulmasını tavsiye ediyorum.