Almanya’da oynanan Avusturya maçından sonra ortaya çıkan tartışmaları ve Merih Demiral'e verilen cezayı anımsatan Mustafa Erkal, "Bu olay çok şükür çok kimseyi kendini tanıma, uyanma ve bilgisizlikten kurtarma sonuçlarını doğurdu" diye konuştu.

 Almanya terör örgütlerine kucak açmıştır
Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Mustafa Erkal, mevcut hanım İçişleri Bakanının konuyu siyasileştirdiğini belirterek şunları söyledi: "Kendinden önce Almanya’da göreve gelen bir başka bakanın 'en iyi entegrasyon asimilasyondur' şeklinde fikir yumurtlamasını unutmuş değiliz. Almanya’da çalışan Türkler ekonomiye yaptıkları katkıya rağmen, her fırsatta istismar edilme, milli kimliklerini unutturma baskısıyla karşı karşıyadırlar. İnsanları fırınlara atıp yakıp yok etmek ile asimile etmek arasında büyük fark yoktur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bu ülkeye gidişte karşılaştıkları vize işkencesi sürmektedir. Almanya terör örgütü PKK’ya ve Türkiye düşmanı bazı guruplara ve örgütlere kollarını açmıştır. Buna rağmen, zaman zaman bize ders verme peşine düşmüştür. Terörist cenazelerine adamlarını göndermiş; Türkiye’ye verdikleri tankların terör olaylarında kullanılmasına karşı çıkmış; menfaatlerine uygun ise terör sevici olmuş bir ülkedir. İnsanımız gerçekleri öğrenince ve biraz da tokatlanınca yabancıları daha iyi tanıyor ve gerektiğinde binlerce kişi gerekli tepkiyi gösterebiliyor."

Almanya’yı yönetenlerin önemli ölçüde bozkurta zaman ayırdıklarının anlaşıldığını anlatan Erkal, şöyle konuştu: "Bozkurt işareti Almanya’da yasaklanmıştır. Avusturya’da olduğu gibi… Yasağa uymayanların sınır dışı edileceği ortaya çıkıyor. Tabii ki insan hakları, demokrasi ve Batı’daki özgürlükler adına! Demokrasi ancak bu tip yanlışlarla ve çelişkili kararlarla topal hale sokulabilir."

Bozkurt Türklüğü temsil eder
Avusturya milli maçı bittikten sonra Merih Demiral'e siyasi bir kararla iki maç ceza verildiğini anımsatan Erkal, şunları söyledi: "Almanya’nın Almanya’da şampiyonadan elenmiş olması bunun sebepleri arasında sayılabilir. Merih Türklüğün sembolünü, kazanılan önemli bir zafer sonrası on binlerce Türkün heyecanına ve mutluluğuna katılarak yapmıştır. Bozkurt Türklüğü temsil eder. Şu veya bu partinin onu kullanması ayrı bir konudur. Burada Türk milli takımı bir zafer kazanıyor; herhangi bir siyasi parti değil. Zafer Türk Milletinin bütününe mal edilmiş bir olay. Bir siyasi parti bunu siyasette kullanmışsa ve diğerleri ısrarla kullanmamışsa ayıp kullananın değil; kullanmayanlarındır."

Türk kültürünün temel özelliklerini ve sembollerini yeterince öğrenemeyen bir nesille karşı karşıya olduğumuzu ifade eden Erkal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Merih’e verilen ceza ve daha sonra gelen bozkurta yasak sizi şaşırtmasın. Türkleri aşağılayan, Türk çocuklarına her fırsatta el koyup ailelerinden zorla ayıranlar, din derslerine bile Alman hoca tayin etme komikliğini gösterenler, milletlerarası hukuk dışına çıkarak suçluları Türkiye’ye iade etmekten sürekli kaçınanlar, soydaşlarımızın Türk kimliğini devre dışı bırakmak isteyen ırkçı ve fanatikler sadece iki maç cezayla yetinmemişler, siyasi değerlendirme yaparak bozkurt işaretini yapanları sınır dışına koymaya çalışmışlardır."

Bozkurttan haberi olmayan, kendi tarihi ile ilgisiz, yabancılaşmış bazı aydınlara Ulus’taki Atatürk anıtının ayaklarında yer alan bozkurt başlarını görmeyi tavsiye eden Erkal, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bozkurt esir olmayı kabul etmek yerine, vatanı için ölümü tercih eden, bağımsızlıktan vaz geçmeyen bir şerefli, haysiyetli ve gururlu milletin sembolüdür. Bir ara Milli Türk Talebe Birliği eski yanlış ve saptırmalara uyarak bozkurt resmini maalesef ambleminden çıkarmıştı. Almanya’da sporcularımızı yalnız bırakmayıp tribünlere koşan bayraklı, formalı vatandaşlarımızı, komşu ülkelerden ve Türkiye’den koşup gelenleri tebrik eder; her birini alınlarından öperiz." (Hüdavendigâr Onur)