"YIKIM VE FELAKET"
CHP Adapazarı İlçe Başkanı Ayşe Füsun Çetin, açıklamasında şu ifadelere yere verdi:
“Olası büyük bir deprem her gün geliyorum demesine rağmen kentlerimiz olası bir deprem tehdidine karşı savunmasız. Sürekli yaşadığımız deprem gerçeği ve buna bağlı olarak yaşadığımız yıkımın ve yaşadığımız toplumsal felaketin tüm boyutlarıyla ortaya serildiği günümüzde, kentlerimizin olası bir deprem tehdidine karşı daha savunmasız, yıkım ve felakete daha açık hale getirildiğini görüyoruz.

KENTSEL RANTIN DAĞITIMI
17 Ağustos Depremi'nden sonra ki geçen 23 yılda depreme karşı bilimsel önlemler almak yerine daha büyük yıkımlara zemin hazırlayan sermaye birikiminden toplumsal ve kültürel alana uzanan bir hegemonya inşa edildi. İmar planları depreme hazırlık yerine kentsel rantın dağıtımı için kullanıldı. Ulaşımdan barınmaya kentin imar planında teknik, bilimsel ve mesleki gereklilikler göz ardı edildi. 'Kentsel dönüşüm' kentlerin yeniden yapılandırılması ve depreme dayanıksız binaların yenilenmesi için değil, kamusal alanlar, kent merkezleri, kıyılar, sit alanları gibi ortak varlıkları sermaye gruplarının kullanımına açma işlevi gördü.

MESLEK ODALARININ FAALİYETLERİ
Bağımsız, bilimsel denetim yapan meslek odalarının faaliyetleri kısıtlandı. Afet toplanma alanı statüsündeki park, bahçe ve meydanlar, yapılaşmaya açıldı; AVM, otopark vb. inşa edilerek betona boğulan kentlerde afet sonrası sığınılacak güvenli alanlar ortadan kaldırıldı. Sosyal ve kültürel etkileşim de kentin rant sağlayacak alanlarının yeniden inşası, kent yoksullarının sürgünü üzerine oluşan yeni konut çevreleri ve kamusal alanların talanı yoluyla iktidar eliyle yeniden düzenlendi!

HİÇE SAYAN POLİTİKALAR
Bunca yıllık hasar, bu süreçte yaşanan felaketler gibi bundan sonra yaşanacak felaketlerin sorumluluğunun da deprem vergilerinin hesabını dahi veremeyen AKP iktidarında olduğunu ortaya koymaktadır. Benzer felaketlerin tekrar yaşanmaması için ranta dayalı, piyasacı, kamusal denetimi ve kamu yararını hiçe sayan politikaların terk edilmesinden başka yol yoktur.

"MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ"
Sakarya Büyükşehir Belediyesine soruyoruz; Sakarya’da var olan ve yetersiz olduğu belirtilen deprem toplanma alanından geriye kaç adet kaldı? Acil kaçış yolları işlevsel mi? Sakarya’da var olan başta okullar olmak üzere kamu binalarından kaç tanesi depreme güvenli hale getirildi? Yaşanan her depremin ardından Sakarya Büyükşehir Belediyesi depremlerden gereken dersleri aldı mı? Kentimiz de Yapı stoku ne durumda? Afet toplanma alanları yeterli mi? Depremle ilgili bina envanteri çıkarılıp bu yapıların yenilenmesi ile ilgili bir yol haritası geliştirildi mi? Kentsel dönüşümle ilgili bir proje geliştirildi mi, geliştirildi ise nereleri kapsamakta ve ne zaman uygulamaya konulması düşünülmektedir? Herkesi doğa, kent ve yaşam odaklı bir ülke kuruluşu için mücadeleye çağırıyoruz.”