BİLİMSEL ŞEHİR PLANCILIĞI
6 ve 20 Şubat'ta meydana gelen yıkıcı depremlerde enkaz kaldırma çalışmaları sürerken Başkan Keleş de deprem öncesi ve sonrası alınan kararlara ilişkin hem yerel hem de genel değerlendirmede bulundu.
Sorduğu sorularla akıllarda büyük soru işaretleri bırakan Başkan Keleş, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
"Ülkemiz yine bir depremle sarsıldı; deprem geride tarifsiz acılar bıraktı. Bizler de olan biteni hüzünle izledik, gücümüz nispetinde de yardım etmeye çalıştık. Gerek temel ihtiyaç kolileri için seferber olduk, gerekse maddi ve manevi her şeyimizi ortaya koyduk. Bugüne kadar da depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı tekrar rahmetle anıyorum. Üzülerek belirteyim ki ülkemizde depreme karşı en temel tedbir olan bilimsel şehir plancılığı göz ardı ediliyor.
"İNSAN HAYATI İLE OYNUYORSUNUZ"
Sakarya'da da durum böyle. İmara açık olmaması gereken her yer imara açık. Rant uğruna binlerca can görmezden geliniyor. Şehirde imar planı denilen bir şey yok. Toplanma alanı bulmak bile bir hayli zor. İşte bu zihniyetin yöneticileri yandaş veya belediyeden ne kadar para kazanacağım mantığıyla rant odaklı bir şehir planlaması yapıyor ve yandaşların sırtından nereden ne kadar para kazanırım mantığına kafa yorarak şehir yaşamını içinden çıkılmaz bir hale sürüklüyor. İmar affı bahanesiyle ne canlar yitip gidiyor.
"EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR, FENDİR"
Bazı devlet kurumlarına atanan kişileri görüyoruz. Okuduğu bölüm ayrı, çalıştığı bölüm apayrı. İşi ehline vermek gerekir. Vermezsen sonu bu tür facialarla biter. Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nde Deprem ve Zemin Araştırma Şube Müdürlüğü gibi bir görevde uzmanlık alanı Sosyoloji olan bir kişi atanmadı mı? Bu ülkede mühendislik fakültesini bitiren mühendis oluyor, hukuk fakültesini bitiren avukat oluyor , tıp fakültesini bitiren doktor oluyor ama bazı kişiler kendi mesleği hariç her mesleği rahatça yapabiliyor. Mustafa Kemal Atatürk, 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir' dedi. Biz bu düsturla yolumuza bakmalıyız. Biz bunlara önem vermezsek asla gelişemeyiz, ilerleyemeyiz. Şimdi bu anlayış kentsel dönüşüm yapacak depreme önlem alacak yapacak öyle mi?
"SAKARYA İÇİN BİR PLANINIZ VAR MI?"
Depremin acı tablolusunu çok iyi gördük. Nasıl geç kalındığını, nelerin eksik, nelerin fazla yapıldığını. İşte tam da bu yüzden buradan yetkililere soruyorum;
1- Bilime dayalı gerçekçi bir deprem mastır planınız var mı? Bunu her ilçe bazında soruyorum.
2- Varsa bu planları yine her konuda yetkili, uzman kadrolarınız ile mi hazırladınız liyakat sahibi kadrolar ile mi?
3- Sakarya’da ilçeler bazında diri fay hatlarını temel alarak öncelikli tehlikeli alan tespitleri yapıldı mı?
4- Toplanma alanlarınız da yeşil alanlarınız gibi imar planındaki hayali şekillerden mi ibaret?
5- Toplanma alanlarında afet anında gerekecek kurtarma ekipmanları ile ihtiyaç maddeleri depolanmış mı? Örneğin suyu, elektriği, tuvaletleri mevcut mu?
6- Peki telefondan yere çök diye mesaj göndermekten ibaret afet eğitim çalışmalarını yeterli buluyor musunuz?
7- Yüksek riskli alanlardaki vatandaşlar başta olmak üzere gerekirse zorunlu afet eğitimi yaptınız mı?
8- Kentsel dönüşüm kılıfıyla kafanızın ardındaki rant projelerini pazarlamayı ne zaman bırakacaksınız?
9- Sosyal, fiziksel ve ekonomik hedefleri belirlenmiş tüm detayları en başta masa başında çözülmüş yerinde dönüşüm esaslı kentsel dönüşüm planlarınız var mı?"