Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Turan Kültür Merkezi'nin düzenlediği Süleymaniye Kürsüsü etkinliklerinde bu kez “Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da Enerji Savaşı” konuşuldu. İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü konferans salonundaki konferansı Kıbrıs gazisi emekli Kd. Albay Mehmet Atıf Ürük verdi.

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı yetkililerinden Metin Köse'nin yönettiği etkinlikte Ürük, 'Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’nun Tarihsel Önemi'ni anlattı.

Ürük, tarihte büyük uygarlıklara ev sahipliği yapan bu bölgenin 'Verimli Hilâl veya Bereketli Hilâl' adıyla anıldığını, eski Sümer, Babil, Asur ve Fenike uygarlıklarının bulunduğu yer olduğunu anlattı. Verimli Hilâl bölgesinde Güney Anadolu Bölgesi, Sina Çölü ile Mısır’ın Sahra Çölü, Kıbrıs Adası, İsrail, Lübnan, Filistin (Gazze Şeridi), Ürdün, Suriye, Kuzey Mısır, Irak ve İran’ın bir bölümünün bulunduğunu anımsattı.
Mehmet Atif Uruk2

Bölgede doğal kaynakların olmasının tarih boyunca anarşi ve karmaşanın yaşanmasının nedeni olduğunu belirten Ürük, "Bu yüzden Doğu Akdeniz ve Orta Doğu geçmişten günümüze askeri, siyasi, ticari ve ekonomik olarak güç odaklı ülkelerin odak noktası olmuştur. Bölge çatışmalara ve savaşlara sahne olmuştur, olmaktadır." dedi.

Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da enerji rotaları hakkında önemli bilgiler aktaran Ürük, bunları şöyle sıraladı: "Akdeniz Boru Hattı (East Med) Projesi - İsrail ve Ürdün Boru Hattı Projesi - İsrail ve Türkiye Boru Hattı Projesi - İsrail ve Mısır Boru Hattı – GKRY ve Mısır Boru Hattı Güzergâhı - İsrail, GKRY, Yunanistan ve Avrupa Elektrik bağlantısı - Çin’in 'Bir Kuşak Bir Yol' Projesi - Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) - Trans Anadolu Boru Hattı ile Adriyatik Boru Hattı - İran-Irak ve Suriye Boru Hattı - Kalkınma Yolu (Kuru Kanal) Projesi."

Türkiye’nin imzaladığı MEB Antlaşmaları olduğunu anlatan Mehmet Atıf Ürük, "Türkiye; Doğu Akdeniz’de MEB anlaşması yapacaksa, tüm bölge ülkelerinin katılımıyla olması gerektiğini savunmaktadır. Doğal gaz ve petrol arama bölgemizde hukuken MEB ilanı yapmalıyız. Sonra bölge enerjisinden hakkı olan ülkelerle anlaşma zemini araştırılmalıdır." ifadesini kullandı.

Rum-Yunan ikilisinin Türkiye’yi iç denize hapsetmek için AB, ABD destekli siyasi oyunlarla Ege ve Doğu Akdeniz’deki enerji pastasından pay istediğini belirten Ürük, sözlerine şöyle devam etti:

"Karadeniz, Akdeniz ve Adalar Denizi ile çevrili yarımada ülkesi konumundaki Türkiye'nin doğal olarak kıta sahanlıkları hakkı vardır. Bu nedenle Türkiye’nin bu denizlere kıyıdaş olan ülkelerle kıta sahanlıklarını sınırlandırması elzemdir. Türkiye, Doğu Akdeniz’deki MEB’ni ilan etmeli ve bölgedeki enerji savaşında söz sahibi ülke olarak gecikmeden yer almalıdır."

Mehmet Atıf Ürük ayrıca, "Yunanistan ve İsrail'in enerji politikası" hakkında bilgi verdi, "Doğu Akdeniz’deki enerji savaşını" güvenlik açısından değerlendirdi. Etkinliği seçkin bir davetli topluluğu takip etti. (Hüdavendigâr Onur)

SAMEK Türk Sanat Müziği Korosu müzikseverler ile buluşacak SAMEK Türk Sanat Müziği Korosu müzikseverler ile buluşacak