6 BİN 654’Ü ÖN LİSANS MEZUNU
Türk Eğitim-Sen, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında da Türkiye’de ücretli öğretmen sayılarını araştırdı. 81 İl Valiliğinden ücretli öğretmen sayısını isteyen Türk Eğitim-Sen’e 71 il cevap verdi. Buna göre Türkiye’de 2023-2024 eğitim-öğretim yılında 71 ilde ücretli öğretmen sayısı 66 bin 780 oldu. 71 ildeki ücretli öğretmenlerin mezuniyet durumlarına bakıldığında; eğitim fakültesi mezunlarının sayısı 28 bin 381, lisans mezunlarının sayısı 31 bin 745, ön lisans mezunlarının sayısının ise 6 bin 654 olarak verildiği yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı, “Sakarya’da görev yapan ücretli öğretmenlerin 394’ü eğitim fakültesi, 500’ü lisans, 97’si ön lisans mezunudur. Görüldüğü üzere bazı illerimizde lisans mezunu ücretli öğretmenlerin sayısı eğitim fakültesi mezunu ücretli öğretmenlerin sayısından fazladır.
19 BİN 61 ÖZEL EĞİTİM
Özel uzmanlık gerektiren zihinsel-görme-işitme engelliler öğretmenliğinde dahi ön lisans mezunu ücretli öğretmen görevlendirmesi yapılmaktadır. Şöyle ki; özel eğitim öğretmenliğinde toplam 19 bin 61 ücretli öğretmen görev yaparken; bu öğretmenlerin 6 bin 845’i eğitim fakültesi, 10 bin 201’i lisans, 2 bin 15’i ön lisans mezunudur. Ön lisans mezunu özel eğitim öğretmenlerinin bin 62’si de İstanbul’dadır.”
NORM KADRO İHTİYACI 91 BİN 484
İl Valiliklerinden norm kadro ihtiyacının da talep edildiği açıklamada, “Buna göre 69 ilden norm kadro sayıları elimize ulaştı. Norm kadro sayısını göndermeyen iller Ağrı, Bayburt, Bilecik, Düzce, Hatay, Kars, Niğde, Şırnak, Tokat, Yalova, Hakkari ve Karaman’dır” ifadelerine yer verildi.69 il valiliğinden gelen verilere göre Türkiye’de norm kadro açığının 91 bin 484 olduğu belirtilen açıklamada, “Buna göre ücretli öğretmen sayısının norm kadro ihtiyacının 24 bin 704 altında kaldığını görüyoruz. Rakamlardan da anlaşılacağı üzere ücretli öğretmen alımı yapılmasına rağmen, bu rakamlar norm kadro ihtiyacını karşılamaktan uzaktır” ifadeleri kullanıldı.
EĞİTİMİ TEHDİT EDEN
Ücretli öğretmen araştırması ile ilgili açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, şunları kaydetti, “Ülkemizde öğretmen açığı sorunu bir türlü çözülemiyor. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacını yeterli sayıda kadrolu öğretmen ataması yapmak yerine, girdikleri ders başına ücret alan, asgari ücretin yarısı bir aylık gelire sahip olan, hak ve güvenceden mahrum, geleceği amirlerinin iki dudağı arasında olan ücretli öğretmen görevlendirmesi yaparak gidermeye çalışıyor. Ücretli öğretmenlerin bir kısmının pedagojik formasyonunun olmaması ve iki yıllık meslek yüksekokullarından mezun olması da işin eğitimi tehdit eden boyutu olarak karşımıza çıkıyor.
EN AZ 23 BİN 484
Yaptığımız araştırmaya göre 10 il eksik olmasına rağmen ücretli öğretmen sayısının 67 bine ulaştığı görülmektedir. Şayet tüm illerin verileri elimizde olsaydı, ücretli öğretmen sayısının 80 bini aştığı görülecektir. Ücretli öğretmen sayısının yüksekliği kadar norm kadro ihtiyacının da 90 binin üzerinde olması dikkat çekicidir. Bu durum, ücretli öğretmen çalıştırılmasına rağmen ülkemizde öğretmen açığının kapatılamadığının göstergesidir.Nitekim öğretmen açığı olduğunu Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin de kabul etmiştir. Ancak Bakan Tekin 68 bin öğretmen ihtiyacı olduğunu söylerken, sendikamızın tespitleri Yusuf Tekin’in verdiği norm kadro ihtiyacının en az 23 bin 484 üzerindedir.
92 BİN ATAMA YAPILMALI
Peki öğretmen açığı ve bu açığın ücretli öğretmenler eliyle giderilmeye çalışılması eğitim hayatımız için ciddi bir sorunken, bu sorun nasıl çözülmelidir? Yapılması gereken öncelikle ücretli öğretmenlik denilen ve neredeyse asal istihdam modeli haline gelen bu ucube çalıştırma şeklinin tamamen kaldırılması ve sadece kadrolu atama yapılmasıdır. Şubat ayında en az ücretli öğretmen sayısı kadar yani 67 bin öğretmen ataması yapılması, ardından da 2024 yılında bu atamaların norm kadro ihtiyacına tamamlanması da gerekmektedir. Kısacası ülkemizde öğretmen açığı sorununu ortadan kaldırmak için 2024 yılında en az 92 bin atama yapılması elzemdir.Eğitimin itici gücünün öğretmenler olduğunu göz önüne aldığımızda eğitim alanında tasarruf yapılmayacağı gerçeğinden hareketle, tüm imkânlarımızı geleceğimiz olan çocuklarımıza, onları yetiştiren öğretmenlerimize seferber etmeliyiz.”