EĞİTİMLE KALKINILABİLİR
Büyük Birlik Partisi Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Yasin Kobal bugün bir basın bildirisi paylaştı. Yaptığı bildiride Genel Başkan Mustafa Destici’nin de her zaman dile getirdiği sorunların üstüne giden Yasin Kobal fabrikaların küçük ve orta ölçekli işletmelerin temel sorunu olan nitelikli iş gücü sorununa değindi.Kobal, ilimize birçok sektörde faaliyet gösteren esnafların çırak-kalfa-usta gibi elemanların çekirdekten yetişemediğini, eğitim sisteminde olan eksikliklerin günümüz şartlarında tekrardan değerlendirilmesi gerektiğini ve bir ülkenin kalkınmasının en temel sebebinin eğitim olduğunu vurguladı.
7 YAŞA ÇIKARILMALI
Yasin Kobal açıklamasının tamamın şu ifadeleri kullandı: "Ülkemizde okula başlama yaşı altı yaşa kadar indirilmiş. Tabiri caizse oyun çağındaki bir evladımızın altı yaşında okula başlaması uygulamasının sekiz yaşa çıkartılması veya en kötü şartlarda yedi yaşını doldurmuş olarak eğitime başlaması en temel ihtiyaçlardandır. Hepinizin malumudur ki bu yaştaki çocuklar oyuna eğilimi daha fazla olduğu için öğrenme güçlüğü çekmektedir. Okullarda eğitim veren öğretmenlerimizin daha fazla yıpranmaması ve ailelerin sanki tekrardan okula başlıyor gibi evde öğrencilerin anlayamadığı dersleri tekrar etmesi hem aile hem de eğitim veren öğretmenlerimiz için gerçekten zor bir süreç oluşturuyor.Bu sebeple okula başlama yaşının sekiz yaş olarak belirlenmesi en doğru seçim olacaktır.
PİLOT OKULLAR AÇILMALI
Ayrıca meslek liselerinin ortaöğretim kısmı açılmalı; Sakarya, Kocaeli, Bursa, İstanbul, Kayseri, Konya gibi illerde ve bu illerin ilçelerinde pilot okullar açılarak sanayi altyapısında öğrencilerin yetiştirilmesi hem üretime katkı yapan sanayi esnafımıza hem de yerelde esnaflarımıza destek olacağı inancındayım.İlimizde iki yıl öncesinde açılmış olan Ziraat Fakültesi’nin bir de Ziraat Lisesi olarak açılması ilimizin verimli topraklarının, tarım alanlarının genişletilerek uygulamaya alınması, Marmara bölgesinde ve çevresinde Sakarya ilinin tarım ve hayvancılık konusunda pilot bölge olarak İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Ankara gibi bölgelere tarımsal faaliyetlerde lokomotif olması elzemdir. Bu beyanda Sakarya Büyükşehir Belediyemizin verdiği çabayı görüyor ve Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanımızı gerçekten tebrik ediyorum.Bu faaliyetlerin, hükümetin programına alınarak Sakarya’da daha büyük yatırımlarla lokomotif bölge olması ilimizin milletvekillerinden ve hükümetimizden beklentimizdir.
ÇALIŞTAY DÜZENLENMELİ
Eğitim sisteminin geleceği konusunda Sakarya’da üniversite bazında bir çalıştay düzenlenmeli ve bu çalıştay, vatan ve devlet sevgisiyle birlikte eğitim konusunda daha fazla katkı sağlamakla dertlenmiş eğitim camiamızın ileri gelenleri ve STK’larımız tarafından desteklenerek gerçekleştirilmelidir. Bizim Avrupa’nın eğitim sistemine ihtiyacımız yok. Onların önümüze koyduğu tarihi, yazılısı, sözlüsü gibi kavramları topyekûn yeniden düzenleyerek kendi tarihimizin, kültürümüzün bize miras bıraktığı şekilde yetişen gençliğimize, yetiştirdiğimiz evlatlarımıza, aktarılması en doğru ve en güzel katkı olacaktır.Bir örnek verecek olursak; yeni yürürlüğe konulan Adabı Muaşeret dersleri seçmeli ders olarak değil de okullarımızda ilkokul düzeyinden başlanarak zorunlu ders olarak verilmesi gerekmektedir.Tarihimizle alakalı verilecek derslerin İstanbul, Konya, Kayseri, Bursa, Çanakkale gibi daha sayamayacağız birçok ilimize yapılacak gezilerle yerinde görerek öğretmek yine eğitimin kaçınılmaz bir gereksinimidir. Bizim tarihimizde Fatih Sultan Mehmet, Ertuğrul Gazi,Yavuz Sultan Selim,Abdülhamit ve Ulu Önder Atatürk gibi tarihe damgasını vurmuş ecdadımızın yapmış olduğu hizmetler, mücadeleler onların eserlerinin yanında birebir anlatılmalıdır.Misak-ı Milli’nin ne olduğu, Sivas Kongresi nasıl yapıldığı, Ayasofya’nın ne anlama geldiği,Dumlupınar’ın manasını ve Çanakkale’ye niye geçilmez denildiğini gençliğimize, evlatlarımıza ve yeni neslimize yerinde göstererek anlatmak daha etkili olacaktır.
TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR
Milli manevi değerler eğitiminin ve Türk tarihinin birinci sınıftan başlanarak anlatılması; yetişen neslin geçmişte yaşamış olduğu atalarının nelerle mücadele ettiğini, ne gibi zorluklara katlandığını, ülkemiz üzerinde ne gibi oyunların oynandığını görmesi, bununla ilgili bilgilendirilmesi gerekmektedir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki tarih tekerrürden ibarettir. Ayrıca meclisteki milletvekillerimizden ve devlet büyüklerimizden isteğimiz şudur ki; TikTok denilen sosyal platformunun bir an önce Türkiye’de yasaklanması ve çocuklarımızın hayatında bozulmalara yol açmaya çalışan sosyal medya fenomeni olarak adlandırılan bu art niyetli güruhun evlerimizden, ailelerimizden ve çocuklarımızdan bir an önce uzak tutulması gerekmektedir.Bunu uygulamak için daha kaç gencimizi kaybetmemiz, kaç yuvanın yıkılmasına göz yummamız ve ahlaki değerlerimizin kaybolmasına daha ne kadar sabretmemiz gerekiyor? Bu konuyla ilgili de hükümetin ve devlet büyüklerimizin bir an önce gereğini yapmasını umuyoruz. Son olarak gelişen Türkiye’mizde bilinmesi gereken şudur ki bu gömlek artık bu bedene sığmıyor. Yenilenmeli, özümüze dönmeli, milli ve manevi değerlerimizi el üstünde tutmalı; iyiyi, kötüyü, çirkini ve güzeli birbirinden net ayırt etmeliyiz. Buna göre önlemleri bir an önce almamız gerekmektedir."
