Lütfü Türkkan.

İyi Parti Kocaeli Milletvekili!

Kocaeli’de 15 tane “kaçak” yapısı var.

Hali hazırda ikamet ettiği çiftliği de “kaçak.”

Bu binalar için kesinleşmiş “yıkım” kararı var.

“Yıkım” kararını uygulamak üzere tahliye çalışmasını haberleştirmeye giden gazetecilere Lütfü Türkkan’ın adamları tekme tokat saldırdı.

Bu esnada İHA muhabiri “insafsızca, acımasızca, canice” hastanelik edilinceye kadar dövüldü…!

***

Buyurun.

Lütfü Türkkan “sözde” İyi Parti içinde “siyaset” yapan milletvekili.

Üstelik İyi Parti’nin de Grup Başkan Vekili.

Yani İyi Parti içinde sıradan bir milletvekili değil.

Meral Akşener’in güvendiği isimlerden biri.

Şimdi gel de bunlara bu ülkeyi teslim et.

Herhalde CHP’den sonra başımıza gelecek en büyük felaketlerden biri de bu olur…!

***

Maazallah biraz daha “siyaseten” güçlenseniz bu milletin anasını ağlatırsınız.

Hele bir de “kazayla” İyi Parti “iktidar” olsa sonrasını düşünmek bile istemiyorum.

Ekmeğini kazanmaya çalışan muhabire böyle “gaddarca, insafsızca” saldıran, bu millete ne yapmaz?

Garip, gureba bugünkü halini “mumla” arar.

Vatandaşın hali, dövülen “ağzı, burnu” kırılan muhabirden beter olur.

Allah böyle insanların “şerrinden” bu ülkeyi ve milleti korusun İnşallah…!

***

Lütfü Türkkan!

Hani Genel Başkanınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile alakalı bir benzetme yapmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı masum sivil ve çocuk katili Benyamin Netenyahu’ya benzeterek “haddini” aşmıştı ya.

Bu olayda gördük ki asıl Lütfü Türkkan olarak senin İsrail polisinden, askerinden hiçbir farkın yok.

Doğrusu ekmeğini kazanmak için görevini yapan İHA muhabirinin kanlar içindeki o hali İsrail polisinin, askerinin “zalimliğini” aratmadı.

Hatta İsrail polisi, askeri bu “zalimlik” yanında “masumane” bile kaldı.

Yazıklar olsun…!

***

Lafı daha fazla uzatmanın anlamı yok.

Bunlar “sosyal medya” hesaplarından millete dürüstlük üzerinden “ahkâm” keser.

- Millet aç aç.

Diye “siyaset” yapar.

Ancak kendisi sessiz sedasız, el altından 15 tane “kaçak” yapıyı diker.

Bir tanesinde de kendi oturur.

Ama sorsan senden benden çok “dürüst!”

Sevsinler sizin “dürüstlüğünüzü.”

Allah bilir bu 15 “kaçak” yapı da “buzdağının” sadece görünen yüzüdür…!

***

Netice itibariyle.

İHA muhabirinin “feci” şekilde “gaddarca” dövülmesini bir gazeteci olarak en ağır şekilde kınıyoruz.

Dolayısıyla bu “zalimliğin” karşısında gazeteciler olarak;

- Hepimiz Mustafa Uslu’yuz.

Diyerek Lütfü Türkkan’ın karşısına dikiliyoruz.

Gerçi İyi Parti içinde “siyaset” yapan ve karşısına dikilmemiz gereken o kadar çok Lütfü Türkkan var ki…!