Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) Nöroloji Kliniğinden Doç. Dr. Türkan Acar ile Doç. Dr. Bilgihan Atılgan Acar, 29 Ekim Dünya İnme Günü dolayısıyla inme vakalarıyla ilgili bilgi verdi. Dünyada her yıl 17 milyon kişinin inme geçirdiği ve yaklaşık 6 milyon kişinin ise inme nedeniyle hayatını kaybettiği belirtilirken, ülkemizde son yıllarda inmeye bağlı kalıcı sakatlık ve ölüm riskinin güncel tedavilerin yaygınlaşmasıyla azalma eğilimine girdiği dile getirildi.
Yaygınlaşan tedavi yöntemlerine rağmen hala inme vakalarının sıklık gösterdiğini kaydeden Doç. Dr. Türkan Acar, “Beyninizin bir kısmına giden kan akışı azaldığında veya kesintiye uğradığında, beyin dokusunun oksijen ve besin almasını önleyen bir inme (felç) meydana gelir ve beyin hücreleri dakikalar içerisinde ölmeye başlar. İnmenin oluştuğu bölgedeki fonksiyonlarda geçici ya da kalıcı kayıplar oluşur. İnme her yaşta görülebilir. Ancak 55 yaş üstü bireylerde inme sıklığı daha fazladır. Ayrıca yüksek tansiyon, şeker hastalığı, sigara kullanımı, yüksek kolesterol düzeyi, sağlıksız beslenme, obezite, hareketsiz yaşam, aşırı alkol tüketimi, madde kullanımı, kalp ritim bozuklukları, kalp kapak hastalıkları gibi birçok neden inme için önemli risk faktörlerindendir. Bu risk faktörlerinin farkında olmak ve tedavi etmek inme riskini azaltır” dedi.
İnmenin birtakım belirtilerle aniden başladığını dile getiren Doç. Dr. Bilgehan Atılgan Acar ise en sık görülen belirtiler arasında vücudun bir yarısında güçsüzlük, konuşmada bozulma, ağızda kayma, dengesizlik, yürüme güçlüğü ve görme kaybının yer aldığını söyledi. Acar, inme durumunda kalıcı hasar oluşmaması için erken müdahalenin çok önemli olduğunu dile getiren Acar, bu doğrultuda Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kurulan ve yıllardır hastalara şifaya vesile olan İnme Merkezinin önemli bir kazanım olduğunu kaydetti.
İnme belirtileri ortaya çıkar çıkmaz hasta veya hasta yakınının vakit kaybetmeden 112 acil çağrı merkezi ile iletişime geçmesi gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Bilgehan Atılgan Acar, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Günümüz sosyal medya çağında bile erişkin yaş grubunda inme bilinirliğinin sınırlı olduğunu görüyoruz. Bu durum dikkate alındığında, toplumsal farkındalığın çocukluk döneminde başlatılması önemlidir. Belirtilen inme bulguları geliştiğindesağlık hizmetlerine başvurmakta geç kalınmaması veinme tedavisinde her dakikanın son derece önemli olduğu unutulmamalıdır. İnme belirtilerini fark ettiğinizde çekinmeden 112'yi arayın. Bu yaygın hastalığın farkındalığını artırmak, koruyucu ve tedavi edici koşulların iyileştirilmesine dikkat çekmek üzere 29 Ekim günü Dünya İnme Günü olarak ilan edilmiştir. Bu sene Cumhuriyetimizin 100. yıldönümüne denk gelmesi bizler için ayrı bir mutluluk. Bu özel günde millet olarak egemenliğimizin ve birey olarak sağlığımızın kıymetini yeterince idrak etmeliyiz.”