Milli İrade STK'ları adına bu hafta basın açıklamasını Hak İş Federasyonu Sakarya Şubesi Başkanı Mesut Gökdemir okudu.
Gökdemir, AKM önünde "Filistin ve aziz Şehitlerimiz" başlığında gerçekleştirilen basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "Kalbi vatan için atan, yüreği Gazze’de çarpan, Şehit Mehmetçiklerimizin ve Filistin halkının acısını kurşun yarası gibi yüreğinde taşıyan vicdan sahibi değerli katılımcılar;
Dün gece aldığımız acı haberle ülkemiz sınırlarında barışı ve huzuru sağlamak için 'Emperyalizme, Terör örgütleri ve uzantılarına karşı yürütülen Pençe Kilit Harekatı Bölgesinde maalesef 9 vatan evladı Mehmetçiğimiz şehit düşmüştür. Verdiğimiz Vatan Savaşında PKK terör örgütüne büyük darbeler vurulmuş ve vurulmaya devam etmektedir. Artık yok olma noktasına gelen Bölücü terör örgütü PKK ve uzantılarına karşı mücadelemizi sınırlarımız içinde ve dışında kararlılıkla sürdürecek, son terörist bertaraf edilene kadar durmayacağımızı herkes görecektir. Geçmişten günümüze Vatanımızın nefsi müdafaası uğruna Şehadete yürüyen kahraman Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet ailelerine başsağlığı, yaralı Mehmetçiklerimize acil şifalar dileriz.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırısının 99. gününde, 22 bin 438 Filistinli kardeşimiz katledildi, 53 bin kardeşimiz ise yaralı bir şekilde derme çatma çadırlarda tedavi görmek için beklemekte. Dünyanın gözleri önünde savaş suçu işleyen bu terör şebekesi Gazze Şeridi'nde sivillere ait konutların yüzde 61'inin yıkıma uğrattı. 52 bin konut yerle bir olurken, kısmi ve çeşitli şekillerde hasar görenlerle birlikte saldırılarda tahrip olan bina sayısı 305 bin olmuştur.
İşgalci İsrail devletinin ‘tam abluka’ kararıyla, Gazze’yi Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi haline getirmesinin 99. günündeyiz. Elektrik, su, gıda, ilaç, yakıt gibi temel insani ihtiyaçların Gazze’ye girişini engelleyen terör devleti İsrail, internet hatlarını da keserek Gazze’nin dünya ile bağlantılarını da koparmaktadır. Hiçbir kutsalı ve ahlakı olmayan, çocuk, genç, yaşlı, kadın demeden soykırım yapan terörist İsrail devletini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz.
Bugün Filistin topraklarının tamamını işgal etme girişimi ve arkasından sözde vaad edilmiş topraklar için, gözünü kan bürümüş bu Siyonist anlayışa karşı sessiz kalamayız, susamayız, bize ne diyemeyiz. Gücümüzü, imkanımızı, savunmamızı ve birlikteliğimizi sağlayamazsak bu işgalin bir gün bize de döneceğini unutmamalıyız.
Vicdan sahibi tüm insanlara sesleniyoruz. Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu soykırım karşısında herkesin üzerine sorumluluklar düşüyor. Herkes yaşanan bu büyük soykırıma karşı harekete geçmeli. Uluslararası kuruluşlar, sivil toplum ve devletler, işgalci İsrail’in zulümlerinin önüne geçmek için atılması gereken adımları acil bir şekilde atmalı. Bir an önce İsrail saldırıları durdurulmalı ve Siyonist İsrail Devletinin Netenyahu başta olmak üzere bütün yöneticilerinin uluslararası savaş suçluları mahkemesinde yargılanmalıdır.
Gazze’deki insani krizin hafifletilmesi için şehrin enerji ve temiz su ihtiyacının acil olarak karşılanması gerekiyor. Gazzeliler için en önemli konulardan biri de, Refah Sınır Kapısı’ndan yeterli insani yardımın Gazze’ye girişine izin verilmemesi. Her gün ihtiyacın karşılanabilmesi için bine yakın insani yardım TIR’ının Gazze’ye ulaşması gerekirken, günde ortalama 100 TIR’ın girişine izin veriliyor.
Dünyada fiili bir adım atarak, Söz söylemenin dışında harekete geçen Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) dava açması, İsrail'den hesap sormak adına atılmış ilk fiili adımdır. Güney Afrika Cumhuriyetini tebrik ediyor Müslüman ülkelere örnek olarak birlik ve beraberliğin sağlanması için devletimize çağrıda bulunuyoruz..
Bütün İslam ülkeleri ve halkları bir araya gelip tepkisini ortaya koymalıdır. İsrail, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası hukuk önünde ve tüm dünyanın vicdanında hapsedilmelidir.
Son olarak geçtiğimiz haftalarda Galata Köprüsünde gerçekleştirilen “Şehitlere Rahmet, Gazze’ye Destek” Mitinginde Kelime-i Tevhid bayrağı açan bir vatandaşımıza ve Fatih Cami İmamına yapılan saldırı bizleri derinden üzmüştür. %99 u Müslüman olan bir ülkede Kelime-i tevhidin ne olduğunu bilmeyen bir kısım topluluğa hatırlatmak isteriz ki, La İlahe İllallah, Muhammedun Rasulullah. Allah'tan başka ilah yoktur ve Hazreti Muhammed O'nun elçisidir. Bu bayraklarda yazan kelime-i tevhid, İslam'ın şiarıdır. Tanca'dan Cakarta'ya Müslümanlar dünyanın dört bir yanına İslam'ın nurunu yayarken, onları ayağa kaldıran ve zalim imparatorlukları dize getiren söz bu kelime-i Tevhid olmuştur. Sultan Alparslan'ı Anadolu'nun kapılarına getiren ve Malazgirt Savaşı'nda düşmana boyun eğdiren güç tevhid aşkı olmuştur. Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethinde kılıçlarıyla küffarla çarpışan Müslüman ecdadımızın kalpleri, kelime-i Tevhid için atmıştır..
"Şehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek, İsrail'e Lanet" Basın açıklamamıza katılan herkese teşekkür ederiz. Şehadete yürüyen kahraman Mehmetçiklerimize bir kez daha Allah’tan rahmet ailelerine başsağlığı, yaralı Mehmetçiklerimize acil şifalar dileriz."
