29 Ekim Cumhuriyetimizin 101’inci yaşgünü kutlamasının tören sonrasında teğmenlerin kılıç çekerek yürürlükten kaldırılan bir yemin metnini okuması ülke gündeminde geniş yankı buldu…
Vatandaş da kimin haklı olup olmadığına dair ikiye bölündü.
İş insanı ve yardımsever Volkan Okçuoğlu’nın sosyal medyada analiz ettiği konuyu aşağıda yayınlıyorum…
- Teğmenler, yürürlükten kaldırılan yemin metnini okumak istediklerini bildirdiklerinde komutanları tarafından defaatle uyarılmışlar ve bunun disiplin suçu olacağı kendilerine hatırlatılmış.
- Buna rağmen Teğmen Ebru Eroğlu tören sona erince eline mikrofonu alarak mezun olan teğmenleri alana toplamış, ailelerin de alanı boşaltmalarını istemiş. Üstüne üstlük mesaj verme kaygısı da olacak ki töreni takip eden basın mensuplarını da olay yerine davet etmiş.
- Yürürlükten kaldırılan yemin metinin okunacağından ise eylemi organize eden bir kaç teğmenin bilgisi varmış. Teğmenlerin büyük çoğunluğu sadece kılıç çatılacağı sanmış. Öyle olmasaydı yabancı misafir askerî personel de anonsa uyarak olay yerine gelmezdi!
- Yapılan incelemelerde bu eylemin mezun olmanın sevinciyle anlık gelişen bir durum olmadığı, Teğmen Ebru Eroğlu ve bazı Teğmenlerin “Organize İşler” ortaya çıkmış.
- Teğmenler yatakhane bölgesinde yapabilecekleri bir yemini basın önünde yaparak disiplin suçu işlemediler mi? Kamuoyunda kendilerini sorgulatır hale getirecek bir mesaj verme kaygısı gütmüş olmadılar mı?
- Sosyal medyada, isminin önünde “emekli asker” yazan ama mevcutta siyasi kimlikle yargı dağıtanlara kendilerine malzeme etmediler mi?
- Teğmenlerin “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” dediği için cezalandırıldığını iddia edenler; eğer öyleyse soruşturmada “bu sloganı niye attınız” diye Teğmenlere niye sorulmamış?
- Eğer teğmenlerin sadece Atatürk sloganı attıkları için Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildikleri yalanında ısrar ediyorsanız, o sloganı atan bütün teğmenlerin neden disiplin kuruluna sevk edilmediklerini nasıl açıklayacaksınız? Siz de biliyorsunuz ki mesele slogan ve yemin değil, disiplin dışına çıkmak!
*Peki teğmenler üzerinden siyaset geliştirdiklerini zanneden emekli askerler cevap versin;
-Teğmenler alternatif tören yapmaya kalkarak, TSK’da ayrılık varmış algısı yaratmaya çalışmadı mı? Yani TSK’yı siyasetin göbeğine iterek sizler vasıtasıyla imajının zedelenmesine neden olmadılar mı?
-Teğmen Ebru Eroğlu, disiplin dışına çıkarak gerçekleştirdiği organize alternatif tören ile tarihte ilk defa 3 Kadın Subay’ın Harp Okullarını birinci bitirmesini gölgede bırakmadı mı? Kadınların başarısını konuşacağımız bir ülke gündeminden bizleri mahrum ederek ülkeyi sığ bir tartışmanın içine itmedi mi?
“Ee peki aynı metin Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda da okundu” diyenleri duyar gibiyim. ÖKK’da okunan metin halen yürürlükte ve mevzuata aykırı değil. Peki bunu bildiğiniz halde niye çarpıtmaya çalışıyorsunuz?
*Askerliğin temeli disiplindir. Hele hele bu Türk Ordusu olunca 2 bin yıldan fazla bir süredir bu disiplin milli, manevi ve mesleki değerlerin temeli olmuş durumda. TSK’da müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olmazsa olmazdır.
Eğer öyle olmasaydı Atatürk Çanakkale’de cephanesi bitti diye geri çekilen askere “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum” dediğinde Mehmetçik gözünü kırpmadan ölüme gider miydi? Bu disiplin ve komutana mutlak itaat değil midir? Ee o zaman teğmenlerin alternatif tören ile TSK’nın disiplin kültürünü yerle bir ettiklerini niye görmüyorsunuz?
Bu disiplin kültürü 100 yıl önce bağımsızlığa ve Cumhuriyete giden yol olmuştur. Bugün sırf muhaliflik yapmak için “Teğmenler üzerinden Cumhuriyete savaş açılıyor” diyenler tarih bilincinden yoksun mudur?
Teğmenler konusunu TSK’nın disiplin kültürünü gözardı ederek siyasi zemine çekmeye çalışanlar, zor bir coğrafyada ülkenin adeta kaskosu olan TSK’ya ve elbette
bu ülkeye zarar verdiklerini unutmasınlar!
Sağlıcakla kalın…