Küresel vicdan herkese ve herşeye rağmen batılı ülkelerin üniversite öğrencilerine kalmış.
Bu durum yerel ve küresel siyaset ile kamuoyunun ayrışmasını gösteriyor ise batı ülkelerinde demokrasi kavramı ve uygulamalarının sorgulanmasını getirir.
Acaba tiyatronun sonu mu geliyor?
Küresel ekonomi ve siyaset ekosisteminin tepesine yerleşen güzelleştirilmiş avcı yırtıcılar ve çözüm ortakları, diğerlerini besin kaynağı olarak keyifle yerken işler değişmeye başladı.
Onlar,
Kimin nasıl yaşayacağı,
Nasıl besleneceği,
Nasıl çatışacağı,
Hangi silahları kullanacağı,
Nasıl öleceği gibi her konuda kendini yetkili ve haklı görmeye alışmışlar.
Bu durumun giderek itirazlar ve tepkiler ile karşılaşmasından ürküyorlar ve korkuyorlar.
Oysa ulaşım ve iletişim teknolojileri çok şeyi görünür ve duyulur kıldığından inandırıcılıkları tükenmeye başladı.
Örneğin Gazze'de,
Doğu Türkistan'da,
Libya'da,
Sahra altında insanlık dışı uygulamalar ve sömürü düzeni artık gizlenemiyor.
Giderek kaotik bir hale giren dünyada umarım Türkiye 21. Yüzyılda problemlerini çözer ve İslam dünyası ile diğer ezilenlerinde çözümlerine yardımcı olan adil bir ülke konumuna yükselir. (Doç. Dr. Cercis İkiel)
Sağlıcakla kalın…