Prof. Dr. Üstün Dökmen, başörtülü kadınların empati yapamayacaklarını öne sürerek psikolog ve psikiyatr olmamaları gerektiğini savundu...
Hocaya şunu sormak gerek…
Başörtüsü empati kurmayı nasıl önlüyor?
Elinizde bir makine mi var?
Bunu nasıl ölçüyorsunuz?
Bir de…
Başörtüsüyle empati yapma arasında ilişki kurarak skandal sözlere imza atan Sayın Dökmen’in üç yıl önce yaptığı açıklama ortaya çıktı.
Bu açıklama ise evlere şenlik mi desek…
Vallahi…
Ne desek bilmiyorum…
Geçtiğimiz yıllarda yine başörtüsü üzerinden kadınları hedef alan ve rehberlik öğretmeninin başörtülü olmaması gerektiğini savunan Sayın Dökmen, “Meslek icra edilirken ‘İnşallah, maşallah, hayırlısıyla’ gibi cümleler sarf edilmemelidir” ifadelerine yer vermişti...
Bilimin inananı ve inançsızı olmaz…
Bilimi her türlü inanca sahip insan öğrenebilir…
İnsanın ruhunu ilgilendiren alanlardaki bilimsel uzmanlık alanlarına genişlik getirmek o işi yapan uzman kişinin çalışmalarıyla alakalıdır…
İnançlı insanlar…
Bir şeyin olmasını istediğinde…
“İnşallah” der…
İnançlı insanlar…
Beğenilen veya takdir edilen bir şey gördüğünde…
“Maşallah” der…
İnançlı insanlar…
“Hayırlısı olsun” der…
Çünkü “hayırlısı olsun” kelimesinin birinci anlamı; iyilik temennisi, memnuniyet ve güzel dilektir…
İkinci anlamı; çoğunlukla teselli etmek anlamında da kullanılır...
Daha geniş kapsamlısı ise yapacak bir şey kalmadığında kullanırız...
Bugüne kadar…
Mütedeyyin insanları hep ilmi alandan sırf giyimlerinden dolayı aşağıladınız ve ilim irfan okullarına yine bu giyim kuşamlarından dolayı sokmadınız, yasakladınız…
Artık o yasak dünde kaldı cancağazım...
Göreceksiniz…
Giyimine ve kuşamına laf söylediğiniz o psikologlar ve o psikiyatristler şifa dağıtmaya devam edecekler hem de derece yaparak…
Sağlıcakla kalın…