Geçtiğimiz günlerde MHP Akyazı İlçe Başkanı Soyhan Sofuoğlu, cenaze yemekleri ile ilgili bir açıklamada bulunarak “Geleneklerimize aykırı olan bu alışkanlığımıza son verelim” dedi…

Haksız da değil…

Cenaze evi düğün evi değildir…

Cenazelerde yemek vermek moda haline geldi…

Çok değil bundan 10 sene öncesine kadar genel manada böyle bir gelenek yoktu…

Fakat son yıllarda sanki cenaze evine gelenlere yemek verme zorunluluğu hasıl oluyor…

Şehrimizde yaşayan Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlarımızda bu gelenek var…

Ancak, şehrimizin yerli insanlarında bu gelenek yoktu…

Şimdi ise her cenazesi olan yemek verme mecburiyeti hissi taşıdığı için cenazeye katılanlara iaşe verilmektedir…

Sayın Sofuoğlu’nun dediği gibi; İslami açıdan da mecburiyetliği yoktur… Bilhassa cenaze sahiplerinin evinde o gün yemek bile pişirilmediği gibi,  gelenlere de ikram verilmez…

Dahası, cenaze sahiplerine yemeği birkaç günlüğüne komşuları ya da uzak akrabaları verir…

Yanılıyorsam düzeltin beni…

Kimi mezheplere göre bu zaman dilimi bir gündür, bazı mezheplere göre ise üç gündür…

MHP Akyazı İlçe Başkanı Soyhan Sofuoğlu’nun cenaze yemeği ile ilgili basında çıkan doyurucu açıklamasını bir kez de ben kendi köşemde yayınlıyorum…

Sayın Sofuoğlu’nun açıklaması şöyle; “Kıymetli hemşehrilerim el birliği ile ve dayanışma ile gelenek haline getirdiğimiz ve bazı vatandaşlarımızın üzerinde mahalle baskısı hissettiği cenaze evinde yemek verilmesi hususunda çok ciddi sıkıntı yaşayan vatandaşlarımız olmaktadır. Bilindiği üzere İslamiyet’te de cenaze evinde yemek pişirilmez, konu komşu cenaze evine kendi yaptığı yemekleri götürürdü. Komşular, yakınlar cenaze sahiplerine pirinç, yağ, şeker, ve hatta kefen parası olarak maddi yardımda bulunurlardı. Bu davranışlar yardımlaşma, dayanışmayı arttıran örf ve adetlerimizdi. Ne yazık ki günümüzde bu geleneklerden uzaklaştık ve büyük israflara yol açan yemek ve benzeri şeyleri cenaze evine yükümlülük haline getirdik. Cenaze sahipleri acısını yaşayacağı yerde okumalara gelenlere ne ikramda bulunacağını düşünür hale geldi ve cenaze acısından ziyade "Kaç kişilik yemek verelim, Kavurma mı olsun, yanında tatlı mı olsun" bunları düşünür hale geldi. Cenaze yerine gelenler ne yazık ki cenazenin acısından çok ne yemek verilecek bu tür ahlakımıza vicdanımıza dokunan sohbetlere yer vermeye başladı. Tabiki de ekonomik durumu olan istediğini yapabilir ama bu durum artık ekonomik durumu olmayan vatandaşlarımızda tabiri caizse mahalle baskısı ile bir zorunluluk haline geldi. Hep birlikte bu gelenek haline getirdiğimiz alışkanlıktan vazgeçmeli mümkünse cenazelerimizde yemek vermemeliyiz. Başta Kaymakamlığımız olmak üzere belediye başkanlığımız, ilçe müftülüğümüz, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, muhtarlarımız vatandaşlarımız ile bir araya gelerek büyük israflara yol açan bu alışkanlığımızı sonlandırmak için gerekli adımları atmalıyız. MHP Akyazı İlçe Başkanı olarak ilk adımı atıyor ve atılacak adımlara sonuna kadar destek olacağımızı bildiriyorum.

Kıymetli hemşehrilerim gelin hep birlikte yüce dinimize, geleneklerimize aykırı olan bu alışkanlığımıza son verelim. Cenaze evinde mahalle baskısı olan bu alışkanlığımızı rafa kaldıralım. Herkes cenazesinde acısını yaşasın, cenaze evinde yaşanan büyük acıya omuz verelim. İsrafa yol açmayalım.”

Sayın başkan, umarım vatandaş bu çok önemli ve doğru açıklamanızı dikkate alır…

Ve ayrıca, bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı ya da il müftümüz konuya dair bir açıklama yapar…

Sağlıcakla kalın…