Sakarya Anadolu ile Avrupa kıtası arasında bağlantısı olan bir coğrafyadır…

Adapazarı ismi tarihten gelen önemli bir addır…

Esnaf ve pazar kültürü bu şehirde çok eski tarihlere dayanır…

Tarımsal alanda da isim yapmış bir ildir Sakarya…

Buna mukabil…

Sanayi şehri olması…

Eğitim şehri olması…

Turizm şehri olması…

Hatta spor şehri olması, yazımın başında söylediğim mekânsal durumdan dolayıdır…

Konum itibarıyla Sakarya gibi bir coğrafyayı dünyanın hiç bir ülkesinde bulamazsınız…

Fakat henüz hak ettiği değeri bu şehir yakalayamadı…

Hala Karasu limanına tren yolu bağlanamadı…

En son liman şehri olması için iyi bir adım atıldı ama bir türlü istenilen seviyeye getirilemedi…

Şehrin önde gelen insanları şehrin gelişmesi için çaba sarf etmesine ediyor, lakin yetersiz…

Her siyasi parti bu şehre önem veriyor…

Fakat verilen önem bazen lafta kalıyor…

Bu şehrin her alanda gelişimi çok yavaş ilerliyor…

Acaba neden?

Lobimiz zayıf…

Sakaryalılık bilinci istenilen seviyede değil…

Enteresan bir durum değil mi?

Halbuki bu şehir Türkiye’nin en zengin illerinin başında olmalıydı…

Hatta Kocaeli ilinden de önde olmalıydı ama değil…

Coğrafi konumu çok zengin olan bu il kişi başına gelirde de önde olmalıydı ama değil…

Basireti bağlanmış bir şehirde yaşıyoruz…

Herhalde ufkumuz geniş değil…

Bir türlü…

Sanayide…

Turizmde…

Tarımda (Büyükşehri Belediye Başkanı Ekrem Yüce gücü yettiğince bir şeyler yapmaya çalışıyor)…

Ve diğer alanlarda çok önce olamıyoruz…

Aslında bugün…

Dahası bu yüzyılda…

Sakarya gelişen değil, gelişmiş şehriler arasında olmalıydı…

Umutsuz değilim…

Sağlıcakla kalın…