Siyasal sistem, sosyal sistemin bir dalı olduğu için toplumlar arasında farklı sistemler ortaya çıkmıştır. Siyasal sistem genel olarak devlete bağlı olan kurumların birbirleri arasındaki ilişkiler ve yöneten ile yönetilenler arasındaki ilişkilerin bütünüdür. Siyasal sistemler yöneten ve yönetilenin sayılarına göre kategorilendirilir…

Platon, Eflatun'a göre ilk siyasi sistem patriarşidir (ataerklik). Bu küçük toplumlardaki daha çok aileler içinde uygulandığı varsayılan bir sistemdir ve yöneten pozisyonunda, erkek ve en yaşlı olan kişi bulunmaktadır. Ailelerin birleşmesiyle büyüyen toplumlarda, bir ailenin yönetimde bulunması ile monarşi birden fazla ailenin bulunması halinde ise aristokrasi sistemleri ortaya çıkmıştır. Sistemin bilgelikten çok şan ve şöhrete önem vermesinden dolayı bozulması timokrasiyi(para gücü) ortaya çıkarmış ilerleyen dönemlerde yöneticiler, erdem ve bilgelikten yoksun oldukları sebebiyle, zenginlik ihtirasına bürünmüş ve oligarşi ortaya çıkmıştır. Oligarşide ortaya çıkan düzensizlikle meydana gelen çatışma sonucu yoksulun zengini yenmesi ile demokrasi oluşmuştur. Fakat Eflatun, halkın tamamının siyasete karışmasının toplumu bozacağını ileri sürer. Bu durumda ise toplum Tiranlık sistemine teslim olur ve köleleşir. Eflatun bütün siyasi sistemleri bu şekilde tasnif eder ve özetler...

Aristo sınıflandırması…

Aristo, Eflatun'un bu bilgileri ışığında Aristo'nun siyasi sistem sınıflandırması siyaset bilimciler tarafından genel kabul görmüştür.

Ortak iyiliği amaçlayan tekin yönetimi: Monarşi

Ortak iyiliği amaçlayan azınlığın yönetimi: Aristokrasi

Ortak iyiliği amaçlayan çoğunluğun yönetimi: Politeia

Tekin çıkarını amaçlayan tekin yönetimi: Tiranlık

Zenginlerin çıkarını amaçlayan azınlık yönetimi: Oligarşi

Yoksulların çıkarlarını amaçlayan çoğunluğun yönetimi: ''Demokrasi''

Modern dünya sistemleri…

1950'ler ve 1960'larda sistemlerin sınıflandırılması çabaları, değişen sistemlerle birlikte devam etti. Soğuk Savaş'ın keskin karşıtlığı ile birlikte "üç dünya" yaklaşımı ortaya çıktı. Buna göre dünya üç ayrı blok halinde bölünebilirdi...

Kapitalist "birinci" dünya…

Komünist "ikinci" dünya…

Gelişmekte olan "üçüncü" dünya…

Ancak 1970'lerde başlayan ve günümüzde hâlâ devam eden, Afrika ve Latin Amerika demokratikleşme çabaları "üçüncü" dünya, 1990'ların başındaki Doğu Avrupa devrimleriyle de "ikinci" dünya rejimleri çökme dönemine girdiler…

Sağlıcakla kalın…