Şu sıralar hükümet kanadı ile işçi kesimi asgari ücret üzerinde kendi paylarına düşen zam miktarını çalışıyor…

Türk-İş’e göre yoksulluk sınırı; gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 44.573,3 TL'ye, Bekâr bir çalışanın 'yaşama maliyeti' de aylık 17.803,3 TL'ye yükseldi…

Bu rakamların net rakamlar olduğunu varsaydığınızda brüt yansımasına en az yüzde 30 eklenmelidir…

Yaklaşık bu rakama göre kabataslak brüt bir asgari ücretlinin işverene maliyeti 25 bin lira civarında oluyor…

Yılbaşına bir ay kaldı…

Henüz Kasım ayının enflasyonu açıklanmadı…

Bir de Aralık ayı enflasyonu var…

Bu iki ayın enflasyonu ne kadar çıkar onu bilemeyiz…

Lakin…

TCMB’nin beklenen enflasyonun yılsonu tahminine göre son altı ay için en uç rakamı yüzde 40…

Eğer bu tahmin tutarsa ve bu tahmine göre asgari ücrete zam yapılırsa…

Asgari ücretlinin eline net 15 bin liranın üzerinde bir rakam geçer…

Yüzde 50 olduğunda da asgari ücret 17 bin lira civarında olur…

Hayat pahalılığı sürüyor…

Bazı mallarda durağanlaşma var…

Lakin, Temmuz ayından itibaren asgari ücretlilere ve emeklilere zam yapılmadı…

Dolayısıyla…

Temmuz ayında verilen enflasyon oranı 4 ay içerisinde maaşta sıfırlandı hatta eksiye düştü…

Gerçekçi olmak gerekirse…

Yılsonunda açıklanacak olan son 6 ayın enflasyonuna yılın ilk 6 ayındaki enflasyon eklendiğinde belki bir nebze işe yarar…

Demem o ki, son 6 ayın enflasyonu maaşlara eklendiğinde ve refah payı olarak da 2023 yılın ilk 6 ayındaki enflasyon verilirse günü kurtarabiliriz birkaç aylığına…

Yoksa alım gücü her geçen gün daha da düşecek…

Hükümet asgari ücret komisyonunda tek başına karar almıyor…

Bu komisyonda eğer işçi kesiminin istediği rakam ya da o rakama yakın bir asgari ücret maaşı çıkmazsa, belirlenecek asgari ücret zammına imza atacağını düşünmüyorum…

Umudum piyasa şartlarında…

İnsanların evlerine rahat ekmek götürebileceği bir zam olur…

Sağlıcakla kalın…