Sakarya’nın başına bela olan “Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası” ile ilgili nihayet gereken yapılıyor.
Malum ilk patlamada 7 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından geçtiğimiz perşembe günü de ikinci bir “facia” yaşanmıştı.
“Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın” enkazından toplanan patlayıcıların taşınıp Taşkısığı’nda taşocağında “imhası” sırasında patlama olmuştu.
Bu patlama sonrasında da 3 askerimiz “şehit” olmuştu.
Toplamda da 8’i askeri personel biri de kamyon şoförü olmak üzere 9 personel yaralanarak tedavi altına alınmıştı…!
***
İşte bu olay üzerine Sakarya’ya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu fabrika ile ilgili alınan kararı açıkladı.
Süleyman Soylu fabrikanın “çalışma” ve “imar” izninin “iptal” edileceğini ifade etti.
Bu açıklamayı da fabrika ile ilgili “mülkiye müfettişlerinin” hazırladıkları raporlar ve tavsiye kararlarına dayandırdı.
Anlayacağınız yaşanan son “facia” bütün bu olayların üzerine “tuz, biber” oldu.
Nihayet “Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası” için “yolun sonu” gözükmüş oldu.
Yakın bir tarihte Sakarya’nın ve Türkiye’nin gündeminde artık “Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası” diye bir “felaket” kalmayacak…!
***
Gerçi bu konuda çok geç kalındı.
Bu kadar insanın ölmesi gerekmiyordu.
Nitekim 2014 yılında bu fabrikaya zamanın Sakarya Valisi Mustafa Büyük tarafından “çalışma” ve “imar” izni verilmemişti.
Ancak Mustafa Büyük Sakarya’dan ayrılır ayrılmaz “Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası” verilmeyen “çalışma” ve “imar” izinlerini bir şekilde aldı.
Şayet o tarihte gerekli izinler verilmemiş olsaydı bugün her iki “facia da” yaşanmamış olacaktı…!
***
Sahi 2014 yılında bu izinler nasıl alındı?
O evrakların altında kimin imzaları var?
Bunu tespit etmek o kadar da zor değil.
2014 tarihli belgelerin altında kimin imzaları var diye bakmak yeterli.
Bakın bakalım altından kimler çıkıyor.
Hele biraz da kurcalanırsa birileri bu imzaların altında kalır.
Sadece altında kalmakla da kurtulamazlar…!
***
Yaşanan her iki “facianın” ardından “Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın” hem “çalışma” hem de “imar” izninin “iptal” edilmesi kararı doğrudur.
Her şeyden önce bu karar “kamu vicdanını” rahatlatmıştır.
Ancak her iki patlamada kaybettiğimiz canlarımızın vebali sadece fabrika sahibine aittir değildir.
En az fabrika sahibi kadar 2014 yılında bu fabrikaya ruhsat veren zamanın yöneticileri de sorumludur.
Yapışın bunların da yakasına!
Sorun hesabını…!