Geçtiğimiz hafta sonu birkaç arkadaş bir araya geldik.

Hoşbeş, sohbetten sonra bir şey dikkatimi çekti.

Arkadaşların çoğunda keyif yoktu.

Suratlar asık.

Moraller bozuk.

Doğrusu bu hiç de alışık olduğumuz bir durum değildi…!

***

Arkadaşların bu hallerini görünce konuya direkt girdim.

- Hayırdır suratlar niye böyle asık.

- Yoksa sizin de mi Karadeniz de dolarınız battı?

Demeye kalmadan başladılar ağlamaya.

Hem de ne ağlama…!

***

Biri 15 liradan bilmem ne kadar dolar almış.

Diğeri dolar 17,5 lirayken yüklü miktarda almış.

Ötekisi de;

- Dolar 20 lirayı görür.

Diyen birilerinin aklına uyup 18 liradan dolar almış!

Tabi dolar çakılıp 10 liraları görünce de moraller acayip bozulmuş…!

***

Hal böyle olunca çok fazla üzerlerine gitmedim.

Zira suratlarından ve ifadelerinden kayıplarının öyle böyle olmadığı ortadaydı.

Dolayısıyla konuya girip bir gerginliğe sebep olmak istemedim.

Ancak bu arkadaşların kendileri gibi yakın çevresindeki dostlarının dolardaki hızlı düşüş nedeniyle yaşadıklarını uzun uzun dinledim…!

***

Bu konuşmalardan edindiğim intiba şu;

Dolar alırken kimse;

- Yastığımın altındaki birikimler değerlensin.

Dememiş.

Veya;

- 40 yıl çalıştım, biriktirdiklerimi ve tazminatlarımı değerlendireyim.

Diye dolar almamış.

Hepsi;

- Dolar yükselirken biz de bu “vurgundan” payımızı alalım.

Diye parasını “dövize” yatırmış…!

***

Dolayısıyla kimse kalkıp, düşmesiyle “mağdur” edebiyatı yapmaya kalkmasın.

İstisnalar belki vardır.

Ancak bunun da “kaideyi” bozmadığı bilinir.

Bal gibi “doların önlenemez sanılan yükselişinden” herkes “vurgun” hesabı yaptı.

Ancak “vurgun” yiyen de kendileri oldu.

İyi de oldu…!

***

Öyle ya;

Yastık altı birikimlerini tasarruf adı altında dolar veya altına yatıracak olan;

- Döviz ve altındaki yükseliş bu kadar ani olsun, suni artış yaşansın biz de “vurgunu” vuralım.

Diye beklemez.

Eline topluca bir miktar para geçerse bunu anında dövize veya altına çevirir.

Ondan sonra da ne dövize ne de altına dokunur.

Ne zamanki ihtiyaç duyar, paraya sıkışır, gider ihtiyacı kadar bozdurur.

Bunun dışında yapılan her işlem “vurgun” amaçlıdır…!

***

Netice itibariyle;

Geçtiğimiz hafta sonu “dolarzede” arkadaşlarımızla bir araya geldik.

Hepsi moralsiz ve neşesizdi.

Hafta sonumuz bu arkadaşların dolardan yedikleri “vurgunu” dinlemekle geçti.

Nihayet biz de kendilerine şu ifadeyi kurduk;

- Bugüne kadar kazandıklarınıza sayın.

Buna bile tahammül edemediler…!