Küçük yaşlardan itibaren babasının çalıştığı Bostancı Sanayi Sitesi'nde araçların içinde büyüyen ve araçlara ilgisi artan 25 yaşındaki Melis Aksöz, off-road yarışçısı babası Selçuk Aksöz'ün de teşvikiyle genç yaşında direksiyon başına geçti. Türkiye'nin ilk ve tek X-Trial kadın pilotu unvanına sahip olarak kariyerine başlayan Aksöz, babasıyla off-road yarışlarında aile dayanışması sergiliyor. Küçük yaşlarda araçlarla tanışan Aksöz, off-road sporuna başlama hikayesini ve kariyer hedeflerini anlattı.
18-19 yaşından beri yarışların içerisinde olduğunu aktaran Aksöz, "Türkiye'nin ilk ve tek kadın X-Trial pilotu olarak başladım bu spora. Ardından 54 Otomobil Sporları Kulübüne transfer oldum ve Türkiye Off-Road Şampiyonası'yla tanıştım. Yaklaşık iki sezon kadar Türkiye Off-Road Şampiyonası'nda yarıştım. Onun ardından başka bir takımla anlaştım ve kızlar kulübümüz vardı. Ezgi Yılmaz benim kopilotumdu. Yaklaşık iki senelik bir aradan sonrada pistlere dönmeye karar verdim ve baba kız olarak yarışıyoruz" dedi.
"BENİM İLK ARABA TECRÜBEM OFF-ROAD ARACIYLA"
Küçük yaşlarda araçlarla tanıştığını aktaran Melis Aksöz, "Ben babasına düşkün bir kız çocuğuyum. Babamın da sanayide bir dükkanı var ve hep beraber zaman geçirip arabalarla ilgileniyorduk. Onlarla yarışlara izlemeye geliyorduk. Babam bir off-road aracı aldı ve biz piknik yapmaya başladık. Ben de bu sürede arabada oturmaya başladım. Benim ilk araba tecrübem off-road aracımızlaydı. Sonrasında etap yapıyorduk ve babam beni eğitmeye başladı. Yarışlarda Burak ağabeyim benim kopilotluğumu yaptı ve X-Trial Şampiyonası'na profesyonel anlamda giriş yaptım" diye konuştu.
RESTORAN İŞLETİYOR
Türkiye'nin ilk ve tek X-Trial kadın pilotu unvanına sahip 25 yaşındaki Aksöz, "Bu sporlar ilgilenen kadın sayısı erkeklere kıyasla gerçekten çok düşük. Ben kadınların artması taraftarı olan bir sporcuyum. Kadınların birbirine destek vermesi gerektiğini düşünen ve mümkün olduğunca da destek veren bir pilotum. Aynı zamanda Kız Gibi Off-Road Kulübü derneğim var, başkanlık yapıyorum. Mümkün olduğunca kadınları toplayıp, birbirimize destek olup bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Benim her zaman dediğim şudur; sporun asla bir cinsiyeti yoktur. Bu işe ilgisi olan bütün kadınları da benim gibi seyirci olarak başlamasını öneriyorum. Benim bir restoranım var hafta içi oradayım ve yoğun bir mesai ile emek harcıyoruz. Hafta içi elimizin hamuruyla restoranda hafta sonu da elimizin çamuruyla pistlerdeyiz" şeklinde konuştu.