Hiçbir zaman koronavirüsün tesadüfen ortaya çıktığına inanmadım…
Bir biyolojik silah olarak laboratuvarda üretildiğine hep inandım…
2021 yılın ilk çeyreğinde de tamamen etkisini yitirecektir…
Bu benim tahminim değil…
Zira bu konuda uzman da değilim…
Sadece konunun uzmanlarının ve dünyayı yönetmek isteyen aklın söylemelerine baktığınızda her şeyi anlamak zor olmasa gerek…
Türkiye’de de bu aklın oyuncuları var…
Bilerek ya da bilmeyerek kimileri bilim kurulunun içinde, bazıları da dışarıda…
Devamla…
Hükümetin aldığı sıkı tedbirler işe yaradı…
Her geçen gün entübe sayısı hızla düşmekte…
Virüse yakalanma yüzdeliği de düşüyor…
Sakarya’da bir ara tavan yapmıştı…
Ancak, Sakarya’da da düşüş hızla devam etmektedir…
Aldığımız güzel haberler de var…
COVID-19 mutasyona uğramaya başladı…
Yani etkinliğini kaybediyor…
Dünyada bu bela ile en iyi savaşan ülke Türkiye diyebiliriz…
Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca bilimsel anlamda ne yapılması gerekiyorsa harfiyen yaptılar…
Mart 2020’de millet pek işin farkında değildi…
Ama yıl sonuna doğru alınan tedbirleri halk daha iyi uygulamaya başladı…
Şunun da haberini verelim…
Erciyes Üniversitesi’nde (ERÜ) koronavirüs salgınına karşı geliştirilen yerli aşı 25 Aralık’tan sonra gönüllülere uygulanmaya başlanacak...
Aşı yapılan gönüllülerin ise hastanede yatırılmayacağı, aşı yapıldıktan sonra evlerine gidebileceği söylenmekte...
Yazımı bağlamam gerekirse…
Eğer başka bir biyolojik virüs yaymazlarsa…
İlkbahardan itibaren normal hayata dönebiliriz…
Sanırım bu biyolojik silahtan ne almak istediklerini düşünenler, istediğini aldı…
Zira çipli hayat benimsetildi birçok ülkede…
Hatta hayata bile geçiriliyor gibi…
Baksanıza…
Başka bir ülkeye gidecekseniz aşı yaptırıp yaptırmadığınızla ilgili dijital bilgi formu yanınızda taşımalısınız…
Dijital hayatın ilk adımı galiba…
Sağlıcakla kalın…