Aklımız fikrimiz yatmakta.

Aylak aylak gezmekte!

Tatilde.

Çalışmaya hiç mi hiç niyetimiz yok.

Doğrusu şu “koranavirüs” günleri bizi iyice “haylaz” yaptı.

Zaten “şahtık.”

Şimdi iyice “şahbaz” olduk…!

***

Buyurun;

Kurban Bayramı yaklaştı ya.

Hemen;

- Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak?

Diye konuşulmaya başlandı.

Zira perşembe günü “15 Temmuz.”

Resmi tatil.

Eh cuma günü de “idari izin” verilirse geriye bir pazartesi gününe denk delen Kurban Bayramı “arifesi” kalıyor.

O gün de “idari izin” sayılırsa 11 gün yat aşağıya…!

***

Oh ne ala memleket.

Bu ülkede “kamu görevlisi” olmak varmış.

Kafama tüküreyim.

Elimize fırsat da geçmesine rağmen bir türlü “kamu kurumlarına” kapağı atmadık.

Gazeteci olacağız ya!

Hadi bakalım.

“Kamu çalışanları” tam 11 gün tatil yaparken;

Sen ne bayram ne seyran çalışmaya devam et…!

***

İşin “kinayesi” bir yana “kamu görevlisi” olmak bize göre değil.

Biz çalışmaya alışmışız.

Bu yaşıma geldim doğru dürüst tatil yaptığım vaki değildir.

Dolayısıyla hükümetin;

- O bayramı bununla birleştirelim.

- Bu günleri “idari izin” ilan edelim.

Deyip zaten “tembel” olan “kamu personelini” daha da “tembelliğe” teşvik etmesini doğru bulmuyorum…!

***

Tabi “kamu personelinin” tuzu kuru.

Çalışsa da çalışmasa da “maaşını” tıkır tıkır alıyor.

Esnafın, tüccarın halini soran yok.

Esnaf tam Kurban Bayramı üstü özellikle de “arife” günü iş yapmayı beklerken 11 gün tatil ilan et.

Millet oraya, buraya kaçsın.

Esnafın tam da iş yapıp para kazanacağı gün ortalıkta “in-cin top oynasın.”

Olacak iş mi bu…?

***

Neyse ki Hükümet, 15 Temmuz ile Kurban Bayramı tatilini birleştirmedi.

Aradaki iki günü de “idari izin” sayıp 11 gün tatil ilan etmedi.

Ne diyelim;

“Kamu çalışanlarına” hayırlı uğurlu olsun.

Esnafa, tüccara da;

Bir dahaki bayrama deyip, biz de işimize dönelim…!