Birkaç gün önce ana muhalefet lideri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bürokratları tehdit etmişti…

Sosyal medya hesabından ne demişti bürokratlara Sayın Kılıçdaroğlu; “Şimdi, hepimizin gördüğü, bildiği bir şey daha var. İktidarın değişmesine az kaldı. İktidar değiştiğinde, soruşturmalar başlayacak ve eminim ki bu bürokratların bir kısmı 'Efendim emir aldık, uygulamak zorunda kaldık.' diyecekler. İşte bunu diyerek sıyrılırım diye düşünen, sarayın baskısına boyun eğerek kanun dışına çıkmış o devlet memurlarına buradan seslenmek istiyorum. Açıkça söylüyorum, vazife namına mafyatik düzene hizmet edemezsiniz. Kanun dışı işleri emir olarak telakki edemezsiniz. Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. Kamil akla gelmeniz için Kılıçdaroğlu ağabeyinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır. 18 Ekim Pazartesi itibarıyla bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. 'Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa pazartesi itibarıyla durun…”

18 Ekim geçti bu sefer 10 yabancı ülkenin büyükelçisi ABD, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda büyükelçiliklerinin ortak açıklamasında AİHM kararı hatırlatılarak, “Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz” denmişti…

Bitmedi…

Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığı ve iktidar partisinin yetkilileri, bu büyükelçilere Türkiye’nin yargı sistemine karışmalarından dolayı tepki gösterdi…

TÜSİAD'ın yeni bir anlayışla geleceği inşa çalışmasının ardından düzenlediği YİK toplantısında söz alan Prof. Dr. Daron Acemoğlu, diktatör benzetmesi yaptı...

Yakın zamanda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile makamında görüşen Acemoğlu'nun, “Diktatörlükler hiçbir zaman kendi başlarına gitmiyorlar. Ekonomik krizler içinde… Ekonomik krizler çoğu zaman demokrasiye yol açıyorlar. Ve buna rağmen, bu zorluklara rağmen demokrasiler bu katkılarda bulunuyorlar” sözleri tepkilere neden oldu…

Sayın Acemoğlu, diktatörlükle yönetilen bir ülkede bu sözleri söyleyebilir mi?

Halkın devamlı seçtiği bir insana diktatör benzetmesi yapması asıl kendilerinin diktatör rejim istediğini ortaya koyar…

Seçimle gelen bir lidere diktatör diyemezsiniz…

Evet…

Yine başladılar…

Halk sandıkta mührünü seçeceği insanın hanesine vurur…

Nedir bu telaşınız sizin?

Sandık var…

Sandıkla gelen, sandıkla gider, korkmayın beyler…

Sağlıcakla kalın…