Son yağışlarla birlikte anlaşılan şu;

Artık “klasik” eski sistem “kanalizasyon” şebekeleri yağmur sularını “deşarj” etmede yeterli olmuyor.

Zira “klasik” sistem “kanalizasyon” şebekeleri mevsim normallerine bağlı normal hava şartlarına göre hesaplanıp yapıldı.

Ancak “küresel” ısınmaya bağlı olarak mevsim geçişlerinde “anormal” yağışlar yağmaya başladı.

Bu da beraberinde “selleri” ve “afetleri” getirmeye başladı…!

***

Buyurun;

Birkaç gündür süren yağışlar hayatı olumsuz şekilde etkiledi.

İlçeler, özellikle de Kocaali ve Akyazı ilçeleri bu yağışlardan çok fazla etkilendi.

Özellikle belli bölgelerde işyerleri perişan oldu.

Evleri su bastı.

İnsanlar mahsur kaldı.

Hayvanlar telef oldu.

Ekili alanlar deseniz mahvolup gitti.

En kötüsü de “can” kayıpları yaşandı…!

***

Şehir merkezleri de bundan farklı değil.

Aniden bastıran aşırı yağmurla birlikte mevcut “kanalizasyon” sistemleri artık bu durumu kaldırmıyor.

Haliyle yoğun sağanak ile birlikte “kanalizasyon” taşıyor.

Bunun sonucu olarak da ortalık göle dönüyor.

Trafik kilitleniyor.

Yaya olarak bir yerden diğer yere gitmek zorlaşıyor.

Sonuçta yağmurla şehirde yaşamak tam bir “işkence” oluyor…!

***

Hepimizi derinden etkileyen “17 Ağustos Depremi” sonrası “kanalizasyon” şebekesinin “ihalesi” aşamasında şöyle bir teklif yapılmıştı;

- Mevcut sistem yani borularla “kanalizasyon” şebekesi yapmak yerine “tünel” sistemi uygulansın.

Böylece hem kanalizasyon işi kökünden halledilmiş olacak hem de telefon, internet, elektrik kabloları gibi altyapı da bu sisteme entegre edilecekti.

Hem de bugün asfaltın üzerindeki baş belası “kapaklardan” kurtulmuş olacaktık.

Ancak “tünel” sistemi kabul görmedi ve “klasik” sistemde karar kılındı…!

***

Artık bu saatten sonra “tünel” sistemine dönüş yapmak çok zor.

Toprağı kazıp yıllarca “kanalizasyon” hattını “tünel” sistemine dönüştürmeyi hiçbir siyasetçi göze alamaz.

Bundan sonra artık ufak tefek ek çalışmalarla mevcut “kanalizasyon” sistemi iyileştirilmeye çalışılır.

Etkili olur mu?

Belki “pansuman” etkisi yapar.

Ancak bölgemiz her yıl böyle yağış almaya hatta bu yağışlar giderek şiddetini arttırmaya devam ederse o “pansuman da” çare olmaz…!

***

Netice itibariyle her yıl şiddetini biraz daha arttıran yağmurla birlikte bugün yaşadığımız “sel” felaketlerinin daha şiddetlisine şimdiden hazırlıklı olmalıyız.

Göle dönen cadde ve sokaklarla yaşamaya alışmalıyız.

Ya da şimdiden ciddi tedbirler alıp;

Mevcut “kanalizasyon” sistemini sil baştan “tünel” sistemine yavaş yavaş da olsa çevirmeye başlamalıyız.

Aksi halde bu şehir;

Biz yetişemedik ama büyüklerimizin bize anlattığı kadarıyla mahalleden mahalleye “kayıkla” geçilen “Ada-Pazarı’na” döner.

Yani bu şehir “aslına rücu” eder…!