Tatil sezonunun yavaş yavaş sonlarına yaklaşıyorken, yerli ve yabancı turistlerden sağlıkları hakkında bir takım şikâyetler duymaktayız. Baş ağrısı, yüksek ateş ve şiddetli ishal bu şikâyetlerden bazıları… Genelde tatil yerlerine gittikten kısa bir süre sonra başlayan bu şikâyetler, mikroorganizmaların sebebiyet verdiği ve “turist ishali” olarak tanımlanan hastalıktan kaynaklanmaktadır. Peki “turist ishali” neden oluyor, korkmamız gereken bir sağlık problemi mi, nasıl korunabiliriz, gelin birlikte bakalım…

Aslında hayatımızın herhangi bir döneminde tatile çıkıp dinlenmek ve rahatlamak istediğimizde bazı sağlık problemleriyle karşılaştığımız olmuştur. Bazen tatil yaptığımız mekânda, bazen eve dönüş yolunda, bazen tatilden eve döndüğümüzde baş ağrısı, kramp, yüksek ateş, mide bulantısı, sulu ishal gibi problemler yaşamışızdır. Genelde birkaç gün sürmesine rağmen bu sağlık problemi modumuzu oldukça düşürebilmektedir. 

Sağlık Bakanlığı “turist ishalini” şu şekilde açıklamaktadır; seyahat edenleri en çok etkileyen hastalıklardan biri olmakla birlikte her yıl uluslararası yolcuların yaklaşık yüzde 20-50‘sinde, tahminen 10 milyon kişide bu hastalık görülebilmektedir. Genellikle seyahatin ilk haftasında ortaya çıkan ama seyahatin herhangi bir zamanında ve hatta eve dönüş sonrasında bile gelişmesi mümkün olabilmektedir. Bakteriyel enteropatojenler yolcu ishali vakalarının yaklaşık yüzde 80’nini oluşturmaktadır. Turist ishaline bir başka deyişle yolcu ishaline en sık neden olan ajan enterotoksijenik Escherichia coli’dir (ETEC). ETEC kramplar, düşük derece ateşli veya ateşsiz sulu ishal ile kendini göstermektedir ve genelde özel bir tedavisi bulunmamaktadır.

“Turist ishali” birçok sebepten ötürü kendini gösterebilir. Örneğin tam olarak pişmemiş et ve et ürünlerinin tüketiminden, özellikle toplu yiyecek içecek tüketilen işletmelerdeki hijyen kusurlarından kaynaklanabilmektedir. Elbette toplu kullanılan havuzlardan, iyi klorlanmamış çeşme sularından, yeteri kadar temizlenmemiş sebze ve meyvelerden de insanlara risk teşkil eden bakteri, virüs ve parazitler geçebilmektedir.

Hayati tehlikenin oldukça düşük olduğu “turist ishalinden” korunmak tatil esnasında ve sonrasındaki konforumuzun olumsuz anlamda etkilenmemesi açısından oldukça önemlidir. “Turist ishalinden” korunmak için; seyahat edilen bölgelerde genel hijyen kurallarına uyulması gerekmektedir. Çeşmeden ve açıktan (dere, akarsu) su tüketilmemesi, ellerin sıkça yıkanması, açıkta satılan gıdaların tüketilmemesi, çiğ tüketilecek sebzelerin temiz su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmesi, hayvansal ürünlerin iyi pişirilmiş şekilde tüketilmesi bulaşmayı büyük ölçüde önlemektedir. 

Siz siz olun, bütün yılın stresini atacağınız ve dinlenip enerji depolayacağınız tatilinizi, çok basit sebeplerle çöpe atmayın, hep sağlıkla kalın.

Sağlıklı ve mutlu günler dilerim…