Bu topraklarda var olma savaşı verdiğimiz günden beri Ağustos ayı Türk Milleti için hep zaferlerle dolu olmuştur.
1071 yılının yine bir Ağustos ayında “Malazgirt’te” başlayan var olma savaşımız 30 Ağustos 1922 yılındaki “Büyük Zafer” ile son bulmuştur.
Geçmişe dönüp Türk Tarihi’ne baktığımızda da üç kıtada söz sahibi olmamız hep Ağustos ayına rastlamıştır.
Orta Avrupa’ya, Kuzey Afrika’ya düzenlediğimiz ve zaferlerle çıktığımız seferler hep Ağustos aylarında olmuştur.
Şüphesiz bu topraklardaki “Büyük Zafer” adı verilen başarıyı da 1922 yılında yine Ağustos’un 30’unda kazandık…!
***
Kim ne derse desin;
Türk Ordusunun dünyaya nam salmasının nedeni de işte bu zaferler nedeniyledir.
Tarihe, zaferlerimizi “altın harflerle” yazdıran ordumuza ve “başkomutanlarımıza” ne kadar saygı ve minnet duysak azdır.
Onlar bizlere zaferlerle dolu şanlı bir tarih emanet ettiler.
Bizim yapacağımız gereken ise;
Sadece bu emanete sahip çıkmak olacaktır…!
***
Bu topraklarda kazanılan her zaferin, dökülen her şehit kanının ardından ülke olarak hep yeni bir yapılanma yaşadık.
Nitekim 15 Temmuz’da yaşadığımız “darbe” girişiminin bastırılmasının ardından da bu ülke kendine yeni bir yol çizme imkânı buldu.
Bu yolda;
- Tek millet, tek devlet, tek vatan ve tek bayrak.
Anlayışı oldu…!
***
Maalesef “Türk Tarihi’ne” baktığımızda sıkıntısız, dönemimiz yok gibidir.
Dün olduğu gibi bugünde ülkemizi rahat bırakmayacakları da ortadadır.
Yeter ki nereden ve kimden gelirse gelsin ülkemizin “dirliğine” ve “birliğine” saldıran bu alçaklara karşı “yekvücut” olalım.
Bu vesileyle 1922 yılının 30 Ağustos sabahı başlayıp zaferle biten bu coşku herkese kutlu olsun.
Devletimiz var olsun.
Şehitlerimizin de mekanı “cennet” olsun…!
30.08.2016