Dünyanın başına bela olan “korona” virüsü fırsatçıları da harekete geçirdi.
Bunu fırsat bilen fırsatçılar özellikle “maske” ve “dezenfektan” ürünlerine aşırı “zam” yaptı.
Hatta bazı ürünler “karaborsaya” düştü.
Daha düne kadar yüzüne bakmadığımız “limon kolonyası” bile “zam şampiyonu” oldu.
Normal şartlarda bir yılda tüketilen “limon kolonyası” miktarı neredeyse bir günde tüketildi.
Hem de “yüzde 300” fiyat farkıyla…!
***
Böyle giderse piyasa “sahte” ürün temizlik maddelerinden geçilmeyecek.
Başta “limon kolonyası” olmak üzere “dezenfektan” malzemelerinin sahteleri peynir ekmek gibi satılacak.
“Merdiven altı” imalat tavan yapacak.
Tabi olan yine vatandaşa olacak.
İnsanlar “Karaborsadan” büyük paralarla aldığı “limon kolonyası” ve “dezenfektan” ürünleriyle “korona” virüsünden korunayım derken “cilt kanseri” olacak…!
***
Gerçi fırsatçılar ve “merdiven altı” imalatçıları ile ilgili gerekli tedbirler alınıyor.
Denetimler 81 ilde olduğu gibi Sakarya’da da sürüyor.
Ancak fırsatçılık ve sahtekârlık içimize öyle işlemiş ki ne yaparsanız yapın nafile.
Hangi cezai müeyyideyi uygularsanız uygulayın boş.
Bu sadece belli başlı sektörler için geçerli değil.
Her sektörde böyle;
“Vicdanımızı” bir kenara bırakmışız.
İnsanların acizliği ve acıları üzerinden nasıl “para” kazanıp “küpümüzü” doldururuz onun hesabını yapıyoruz.
Yazık…!
***
İnsanlığımızı ve vicdanımızı “paraya” ne ara sattık anlamak mümkün değil.
Haramın helalin bizim için bir anlamı kalmadı.
Yeter ki karşımıza bir fırsat çıksın.
O fırsatı bulduk mu da tamam.
En yakınımız da olsa fark etmez.
Ayaküstü çarpar cebindeki parayı bir şekilde alırız.
Bunu yaparken de ne Allah’tan korkarız ne de kuldan utanırız…!
***
Laf sırası geldi mi de herkesi “hırsızlıkla” suçlarız.
- Adamlar iyi götürmüş.
- İyi çalmışlar.
- Dürüst değil bunlar.
- Ayıp, ayıp.
- Rüşvetçi.
Vs, vs, vs, vs, vs…!
***
Lan sen nesin?
Önce kendine bir bak.
Donundaki “necaseti” görmezsin.
Başkasının gözündeki “çapağa” laf edersin.
Sen nesin?
- Karaborsacı.
- Fırsatçı.
- Sahteci.
- Kaçakçı.
Öyle başa böyle tarak…!
***
Kimse kusura bakmasın.
Devlet böyle fırsatçıya, sahtekâra, “karaborsacıya” en ağır cezayı vermeli.
Öyle “para cezası” ile geçiştirilmemeli.
Hapisse hapis.
Hem de “müebbet.”
Sonra da ibreti âlem için bu firma ve şahıslar “ifşa” edilmeli.
Ülkesine ve insanlarına “hainlik” eden şerefsizlerin yaptıkları yanına kar kalmamalı.
Yalan mı…?