Geçen hafta cuma günü “Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın” patlaması sonucu yaşanan “facia” gündemdeki yerini koruyor.
Bir müddet daha bu konu gündemde kalmaya devam edecek gibi gözüküyor.
En son fabrika sahiplerinden ve aynı zamanda MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun “tutuklandı.”
Baba Ali Rıza Coşkun ise “adli kontrol” cezası ile serbest kaldı.
Muhtemelen baba Ali Rıza Coşkun yaşı sebebiyle böyle bir ceza aldı…!
***
Bu arada yaralıların ve daha önce gözaltına alınıp daha sonra “tutuklanan” çalışanların ifadeleri de ortaya çıkmaya başladı.
Zaten ifadeler ortaya çıkmaya başlayınca da soruşturmanın seyri değişti.
Nitekim “çapraz sorguda” yaralıların ve “tutuklanan” çalışanların verdikleri ifadeler birbiriyle örtüşünce işin ucu “patronlara” kadar dayandı.
Nitekim bu ifadeler sonrasında “Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası” sahiplerinden Ali Rıza ve Yaşar Coşkun önce “gözaltına” alındı.
Sonrasında da Yaşar Coşkun “tutuklandı…!”
***
Tabi burada “Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın” iş güvenliği uzmanının verdiği ifade çok önemliydi.
Farklı kaynaklardan öğrendiğimize göre iş güvenliği uzmanının “patlama” öncesi patronları uyardığı “iddia” ediliyor.
Aynı ifadenin, çalışanlar tarafından da doğrulandığı görülüyor.
Ancak patronlar bu ikazları dikkate alıp gerekli tedbirlerin alınması talimatı vereceği yerde, oralı olmuyor.
Bir takım geçici tedbirlerle konu savuşturulmaya çalışılıyor.
Sonuçta da olan oluyor…!
***
Patlamanın yaşandığı “Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın” iş güvenliği uzmanını tanımam.
İsmini dahi bilmem.
Bayan olduğunu bile yeni öğrendim.
Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra şunu açıkça ifade edebilirim;
Kanımca bu “patlamada” en suçsuz insan O’dur.
Her ne kadar sorumluluk resmiyette O’na aitmiş gibi gözükse de gerçek bu değil.
Zira hiçbir iş güvenliği uzmanı “maaş” aldığı fabrika hakkında inisiyatif kullanamaz.
Kullanmaz…!
***
Öyle ya;
Devlet bunlara;
- Gidin fabrikaları denetleyin.
Diye bir görev veriyor.
Ancak aynı devlet bu insanları çalıştıkları fabrika veya işyerinin kucağına atıyor.
Ondan sonra da bu insanlardan sağlıklı bir denetleme yapılmasını bekliyor.
Bu fabrika ve işyerlerinde görevli bulunan iş güvenliği uzmanları büyük bir handikaptır.
Doğrusu da bu değildir…!
***
Doğru olan;
Fabrika ve işyerlerinde görevli bulunan iş güvenliği uzmanlarının “maaşını” devletten almalarıdır.
Nasıl yapılır, ne gibi bir yöntem bulunur bilemem.
Ancak devlet, “maaşını” verdiği iş güvenliği uzmanlarını kendi adına bağımsız bir denetçi olarak görevlendirip gereğini yapmasını ister.
Bak o zaman fabrika veya işyeri “patronları” iş güvenliği uzmanlarının uyarılarını nasıl dikkate alıyor.
***
Sıkıyorsa dikkate almasın.
Hazırlar raporunu ilgili birimlere verir.
Gerekirse üretimi bile durdurur.
Böylece sorumluluğu da üzerinden atmış olur.
Devlet “davulu” iş güvenliği uzmanının boynuna asmış.
“Tokmağı” ise fabrika veya işyeri sahibinin eline vermiş.
Bu anlayışla fabrika veya iş yerlerinde sağlıklı bir iş güvenliği sağlamak mümkün mü…?
***
Netice itibariyle
“Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda” yaşanan “facia” şunu açıkça göstermiştir;
Fabrika ve işyerlerinde çalışan iş güvenliği uzmanları ile ilgili yeni bir düzenleme yapılması şarttır.
Aksi halde fabrika ve işyerinde iş güvenliğinden bahsetmek “abesle” iştigal olur.
Maalesef iş güvenliği uzmanları görev aldıkları fabrika ve işyerlerinde sürekli “günah keçisi” olur.
Yaşanan en ufak bir olayda gözaltına alınıp tutuklananlar hep iş güvenliği uzmanları olur.
Yaptıkları işten dolayı “sorumlu, sorumsuz” olmanın dayanılmaz hafifliği ile “hapis” cezası dâhil en ağır bedelleri ödeyenler hep onlar olur.
Patronlar mı?
Güldürmeyin beni…!