Soğukların yaşamış olduğumuz kış mevsimine bağlı olarak çok artması, dışarda yaşayan kediler ve de sık sık dışarıya çıkan yada tuvalet vb. ihtiyaçlarını gidermek için dışarıya çıkan evde beslediğimiz kedilerde akciğer enfeksiyonları maalesef çok arttı.

Kliniğimizde nerdeyse her gün bu şikayetle kediler gelmektedir. Kış mevsiminin getirdiği bu olumsuz hava şartlarından etkilenen dostlarımız öncelikle akut üst solunum yolu enfeksiyonlarının belirtilerini gösterirler.

•    Üst solunum yollarının başlangıcında yer alan burun bölgesi etkilendiğinde (Rhinitis) ,iritasyona bağlı hapşırma,başlangıçta şeffaf burun akıntısı sonrasında bakterilerin karışmasıyla sarı yeşil görüntü alır. Şiddetli rhinitlerde kanlı burun akıntısı görülebilir.

•    Enfeksiyon bölgesel lenf yumruları ( Tonsil – Bademcik )  tarafından önlenmeye çalışılır ve lenf yumrularının şiştiği görülür. Yutkunmada güçlük ve vücut ısısında artış göze çarpar.

•    Kafatasındaki hava boşlukları ( Frontal&Maxiller Sinüsler ) etkilendiğinde sinüzit oluşur ve bu boşlukların içlerinde biriken irinli sıvı burun deliklerinden tek veya çift taraflı deşarj olur. Dostlarımız bu dönemde ağrıdan dolayı depresif olurlar.

•    Boğaz bölgesi etkilendiğinde farenjit ve larenjit’e bağlı bölgesel hassasiyet ve öksürük şekillenir. Üst solunum yolunu oluşturan boğaz anatomik olarak kulaklarla bağlantılıdır. (öztaki borusu ) Bu yüzden üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında veya sonrasında kulak hastalıkları (Otit)  da gelişebilmektedir.

Enfeksiyon üst solunum yollarından alt solunum yollarına indiğinde klinik tablo daha ağır olduğu gibi tedavi süreci de oldukça uzamaktadır. Bu yüzden solunum sistemi enfeksiyonları başlangıç aşamasında teşhis edilerek tedavi süreci başlatılırsa alt solunum yoluna inmesi önlenebilmektedir.

Üst solunum yolu enfeksiyonları tedavi edilerek önleme yapılmadığında alt solunum yollarının enfeksiyon riski oldukça fazla olur. Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonundan  birkaç gün sonra  vücut ısısında yükselme, artan öksürük ve solunum güçlüğü alt solunum yolu enfeksiyonunu akla getirmelidir.

Enfeksiyon alt solunum yollarına geçiş yaptığında;
•    Bronşlar etkilenirse ( Bronşitis ),hırıltılı solunum, geceleri öksürük krizleri görülür. Özellikle çevre değişikliği ve egzersizlerden sonra öksürük artar. Ödemli mukozalardaki daralmalardan ve oluşan ifrazattan dolayı solunum sayısının arttığı görülür. Bu durum da vücut ısısının yükselmesine neden olur.

•    Bronşioller ve alveolerin etkilendiği durumlarda ( Bronkopneumoni) enfeksiyon akciğerlerin geneline yayılma eğilimindedir. Klinik tablo enfeksiyon ilerledikçe kötüleşir. Bu zatürreye ( Pneumoni) geçiş dönemidir.

•    Akciğer dokusu enfeksiyondan genel anlamda etkilendiğinde ( Pneumoni – Zatürre ) ağır bir solunum güçlüğü tablosu ortaya çıkar. Dostumuzda görülen öksürük krizleriyle birlikte solunum sayısı ve solunum şekli değişmiştir. Vücut oksijenden yeterince faydalanamayacağından oksijen açlığı çekmeye başlar.

Bağışıklık sistemindeki yetersizlikler hastalığın seyrini olumsuz yönde etkiler. Bu klinik tablodaki hastalarımız acil ve sürekli oksijen tedavisine ihtiyaç duyarlar. Aksi taktirde dostumuzu kaybetmemiz söz konusudur. Halkımıza ve can dostlarına sağlıklı güzel günler dilerim.