Türkiye’de yayına başladığı günden bu yana reytinglerde büyük sükse yapan MasterChef Türkiye, bu sene “All Star’’konseptiyle izleyicileri ekran başına kilitlemiş durumda... Geçtiğimiz haftalarda altıncı sezonu başlayan ve sevenleriyle buluşan MasterChef Türkiye; geçmiş yıllardaki başarılı yarışmacıların bir araya geldiği ve en iyiler arasından en iyinin belirleneceği bir formatla, izleyicilerin beğenisini kazanmayı amaçlamakta... Klasikleşen jüri üçlüsüyle, birbirinden renkli yarışmacılarıyla, şık tabaklarıyla, büyüleyici yemekleriyle ve olmazsa olmaz kaotik mutfak ortamıyla MasterChef Türkiye, izleyicilerin evlerine konuk olmaya devam ediyor.

Popüler kültürün medya aracılığıyla yansıtılmasının güzel örneklerinden biri MasterChef programıdır, desek yanlış olmaz herhalde... İngiltere’de doksanlı yıllarda izleyicilerin hayatına giren MasterChef, ilerleyen yıllarda farklı formatlarla birçok ülkede yapımcıların ilgisini çekmeyi başarmıştır. Günümüzde yaklaşık 40 farklı ülkede yayınlanan bu program, izleyiciler tarafından beğenilmiş ve benimsenmiş, oldukça popüler yarışma programı haline gelmiştir.

Peki, bu başarının ardında yatan sır tam olarak nedir? Programa katılan yarışmacılar mı, jürilik yapan şefler mi, programda yaşanan gergin veya duygusal anlar mı, dikkat çekici, insanların iştahını kabartan, tüketim algısı oluşturan yemekler mi? Hepsi, bingo! Şöyle bir görsel hafızamızı yenileyelim… MasterChef Türkiye programına geçtiğimiz yıllarda ruhsal sorunları olan, garip davranışlar sergileyen, hakaret etmekten geri kalmayan birçok yarışmacının katılım sağladığına şahit olduk... Jürilerin oldukça sert davranışlarına, “küçük dağları ben yarattım” tavırlarına da şahit olduk.... Mutfak ortamından uzak; öfkenin, mutluluğun ve hüznün diplere kadar yaşandığı, adeta tartışma programlarına benzer sahnelere de şahit olduk… Yapılan yemeklerle birlikte programda ürünlerin nasıl temin edilebileceğine, nerelerden satın alınabileceğine, hangi markaların kullanıldığına da şahit olduk… Sahi, şimdi biz tüm bunlara şahit mi olduk yoksa program için “reyting’’, popüler kültür için bir “araç” mı olmuş olduk?

Yapılan bilimsel araştırmalar, Masterchef programının; gastronomi turizmine katılımı teşvik edici bir etkisinin olduğunu, yemek yapma amacını etkilediğini ve yeni yiyecekler deneyimleme arzusunu arttırdığını gözler önüne sermiştir. Programın, eğitici ve öğretici sahnelere sıklıkla yer vermesi yadsınamaz bir gerçek ancak izleyicilerin büyük kısmının asıl olarak, rekabet ortamından ve yiyeceklerin albenisinden etkilendiğini göz önünde bulundurmamız gerekmektedir.

“Realityshow’’ programlarından biri olan Masterchef, daha çok izleyiciyi kendine çekmek, hayran kitlesini arttırmak için sadece bu yıl değil ilerleyen yıllarda da farklı konseptlerle TV ekranlarında karşımıza çıkmaya devam edecek gibi gözüküyor. Yarışmayı kim kazanır bunu bilmemiz gerçekten zor. Ama bildiğimiz tek bir şey var, yarışmanın başladığı tarihten bu yana kazananlar; yapımcılar, jüriler, yarışmacılar, paydaşlar…

Sağlıklı ve mutlu günler dilerim…