Önceki gün “merkezi sistemden” ikindi ezanı okundu.
Okundu okunmasına ama ezan mı dinledik ne dinledik belli değil.
Daha “merkezi sistem” açılır açılmaz “minare” hoparlöründen garip bir cazırtı, cuzurtu, patırtı başladı.
Çıkan ses resmen kulakları tırmaladı.
Sonra da “bant” kaydı yapılmış ezan okunmaya başladı.
Ses bir gidiyor, bir geliyor.
Ses gidip geldikçe hoparlörden kulakları tırmalayan parazit sesi de arttıkça arttı.
Allah affetsin.
Mübarek ezanı dinlerken torba torba günaha girdik.
Bir zamanlar “huşu” içinde dinlediğimiz ezan resmen katledildi…!
***
Yahu;
Daha yakın zamanda bir “merkezi sistem” vakası yaşandı.
Adamlar sisteme girip millete minarelerden ezan yerine neler dinletti.
Hala akıllanmadınız.
Israrla şu “merkezi sistemde” inat ediyorsunuz.
Ezana yapılan bu saygısızlığa daha ne kadar müsaade edeceksiniz?
Milleti ezan sesinden soğutmaya ne zamana kadar devam edeceksiniz…?
***
Olmuyor Müftü Bey olmuyor.
Camiye sokulan “merkezi sitem” ile okunan ezan, ezandan başka her şeye benziyor.
Dolayısıyla ezanın da “ruhuna” aykırı düşüyor.
Senin her camide birer ikişer “müezzinin” var.
Ne iş yapar bunlar?
Çıkar şunları minarelere kendi sesleriyle adam gibi ezan okunsun.
Bizim de 5 vakit içimiz açılsın.
Gönlümüzün, ruhumuzun pası silinsin…!
***
Lafı daha fazla uzatmanın gereği yok.
Millet minareden “bant” kaydı değil insan sesiyle okunan ezan duymak istiyor.
Buna rağmen;
- Biz bildiğimizi okuruz.
Diyorsanız keyfiyet sizin!
Ancak yıllarca minarelerden ezanı Türkçe okutanlardan farkınız kalmaz bilesiniz…!