Bu gidişat iyi değil.
İnsan markete girmeye korkuyor.
Eskiden girdiğin markette alışveriş sepetini doldurur kasaya da “100 TL” uzatırdın.
Kasiyer de sana kâğıt cinsinden para üstü verirdi.
Şimdilerde markete girdin mi elimiz alış veriş sepetine gitmiyor.
Küçük bir “poşete” iki üç parça bir şey koyup kasaya “200 TL” uzatıyorsun.
Kasadan demir para cinsinden bir “25 kuruş” bir de “10 kuruş” para üstü alıyorsun.
Böyle şey mi var ya…?
***
Kimse kusura bakmasın.
Bunun adı;
- Fırsatçılıktır.
- Vurgunculuktur.
- Soygunculuktur.
- Ahlaksızlıktır.
- Utanmazlıktır.
Vs, vs, vs…!
***
Sadece “marketler zinciri” değil.
Piyasada ne kadar büyük veya küçük esnaf varsa hepsi öyle.
İğneden ipliğe her şey ateş pahası!
Çarşı pazar adeta “yangın yeri!”
Fiyatlar resmen “el yakıyor.”
N’oldu yahu?
“3’üncü Dünya Savaşı” çıktı da bizim mi haberimiz yok?
Olur da bu kadar olmaz hani…!
***
Yok yok!
Bu normal bir durum değil.
Hem de hiç değil.
Kimsede Allah korkusu kalmamış.
İnsanların “ar damarı” çatlamamış, resmen “patlamış.”
Vicdan, ahlak tükenmiş.
Piyasada kim ne tutturursa onu götürüyor.
N’olacak bu garibanın, “asgari ücretle” ev geçindirmeye çalışanın hali?
N’olursa olsun…!
***
Netice itibariyle;
Hükümet nasıl bir tedbir alacaksa almalı.
Vatandaş dişini sıka sıka ağzında diş kalmadı.
Anlayacağınız vatandaşın ne dayanacak gücü ne de takati kaldı.
Artık “sabır taşı” çatlamak üzere.
İlgililere duyurulur…!