Devlet dairelerindeki “işi yokuşa sürme” konusu artık vatandaşın canını iyiden iyiye sıkmaya başladı.
Hemen her devlet dairesinden benzer şikâyetler geliyor.
Tabi vatandaş bunalınca da soluğu “medyada” alıyor.
İyi veya kötü!
Sevin veya sevmeyin.
Yandaş deyin, yoldaş deyin.
Bugün “medya” olmasa vatandaşın gidip derdini anlatacağı bir makamı yok…!
***
Buyurun,
Dün bir vatandaş “medyadetay.com’un” kapısını çaldı.
Orta yaşlı bir vatandaş!
Dün termometrelerin “30 derecenin” üzerini gösterdiği o sıcakta kan, ter içinde kalmış.
Önce bir bardak su ikram ettik.
Ardından çay içip sohbete başladık.
Kısa bir tanışma merasiminden sonra derin bir nefes aldı.
Ve başladı anlatmaya…!
***
Dün şimdi burada hangi ilçe olduğunu belirtmeyeceğim bir “tapu dairesinde” işlem yaptırmaya gitmiş.
Yanına da istenecek evraklarını almış.
Ancak evden çıkarken “yapı kayıt belgesi” fotokopisi yerine başka bir evrak almış.
Haliyle memurda kendisinden “yapı kayıt belgesinin” fotokopisini istemiş.
Vatandaş evden çıkarken yanlış evrak aldığını ancak telefonunda “yapı kayıt belgesinin” bulunduğunu beyan etmiş.
Memurda;
- Fotokopi çektir öyle gel.
Diye cevap vermiş…!
***
Vatandaş gayet sakin bir ifadeyle;
- Buralarda fotokopi çeken yer yok.
- Fotokopi için çarşıya inmem lazım.
- Rica etsem telefonumdan “tapu dairesinin” mail adresine fotoğrafı atsam!
- Sizde bir çıktı alsanız.
Deyince memurdan “hayır” cevabı almış…!
***
Hani belki “tapu müdürü” insaflıdır, anlayışlıdır diye “tapu müdürüne” kadar çıkmış.
Aynı ricasını “tapu müdürüne de” yinelemiş.
Maalesef “tapu müdürü de” memuru gibi “kırk dereden su getirip” vatandaşı başından savmış.
Hatta anlattığına göre “tapu müdürü” adeta “küçük dağları ben yarattım” edasıyla bir güzel de paylamış…!
***
Kimse kusura bakmasın.
O “tapu memuru” ve “tapu müdürünün” yaptığı resmen “işgüzarlık.”
Bir tapu da gün içinde bu veya buna benzer kaç iş olabilir?
Muhtemelen “kırk yılın başı” böyle şeyler olur.
Vatandaşı o sıcağın altında bir fotokopi için tekrar şehir merkezine yollamanın ne anlamı var?
Adamın telefonundaki evrakı alıp bir fotokopi çekseniz “günaha mı” girersiniz?
Kaldı ki bu işlem ne kadar vaktinizi alır.
Hani “başınızı kaşıyacak haliniz yok” desem, o eskidendi.
Şimdi Maşallah bazılarınız elinizin altındaki bilgisayarlarda “fal açıp” duruyorsunuz.
“Fal açmaya” ayırdığınız zamanın bir kısmını vatandaşa ayırsanız nasıl olur…?
***
Çok, çok iyi olurda!
Vatandaşın işini kolaylaştıracak memur nerede?
Çoğunun suratı “sirke satıyor.”
İnsan bir şey sormaya korkuyor.
Bir afra.
Bir tafra.
Sorma gitsin.
Al birçoğunu koy çuvala.
Salla, salla vur duvara…!
***
Çok mu abartılı olur bilmiyorum.
Ancak devlet önce bu tür “hizmet kurumlarını” özelleştirecek.
Ortada bir sürü “yeminli müşavir” vs. var.
Bu kurumları aynen “noterler” gibi “sıfır” bedelle bu kişilere vereceksin.
Elde edilen gelirden de bir pay ayıracaksın.
Bak işler nasıl düzene giriyor.
“Sirke satan” suratlarda nasıl “çiçek açıyor.”
Aksi halde bu kafadaki memurlar vatandaşı devlete düşman eder.
Ediyor da zaten.
İlgililere duyurulur…!
