Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün yaptığı basın toplantısında Türkiye’nin “Milli Uzay Projesi’ni” açıkladı.
Tabi bu açıklama Türkiye’nin büyük çoğunluğunda memnuniyetle karşılandı.
Malum bazı çevreler üzerinde ise “şok” etkisi yaptı.
Bu “şok” öyle büyük oldu ki;
Başlangıçta adeta “küçük dillerini” yuttular.
Ne diyeceklerini şaşırdılar.
Şaşkınlıkları geçer geçmez de başladılar boş boş paylaşımlar yapmaya…!
***
Bakmayın siz bazılarının boş boş paylaşımlarına.
Türkiye’nin “Milli Uzay Projesi” ülkemiz adına büyük bir adımdır.
Hatta bugüne kadar bırakın adım atmayı akıllara getirilmemesi bile hatadır.
Maalesef Türkiye birçok alanda geç kaldı.
Darbeler, FETÖ ve terör olayları derken birçok önemli konuyu ıskaladık.
Kendi derdimizle uğraşmaktan dünya ile rekabet edecek konulara bakamadık.
Bu da Türkiye’nin her alanda dışa bağımlı olmasına neden oldu…!
***
Oysa fırsat bulduğunda Türkiye’nin neler yapabileceğini son yıllarda yapılan girişimlerle cümle âleme göstermiş olduk.
Buyurun;
Daha düne kadar dışarıdan almak zorunda kaldığımız “İHA’ları” artık kendimiz üretiyoruz.
Hem de dünyanın hayran olduğu en son “teknoloji” ile üretiyoruz.
Üstelik artık dış ülkelere de satıyoruz…!
***
Başka;
Yerli otomobil.
1962 yılında başladığımız ancak üretimi mümkün olmayan “yerli otomobil” serüvenimiz de bugünlere kaldı.
Birileri hala eleştirse de “yerli otomobil fabrikasının” alt yapı çalışmaları sürüyor.
İnşallah belirlenen tarihte “yerli otomobilimiz” yollarda olacak ve;
- Olmaz.
- Yapılamaz.
Diyenlere inat tıpkı “İHA’lar” gibi teknolojisiyle “milli yazılımıyla” dünyayı kendisine hayran bırakacak.
Dünyanın en “prestijli” milli ve yerli “elektrikli” otomobili olacak…!
***
Şimdi sıra uzaya ve tabii ki “Ay’a” seyahate geldi.
Zira el alem bu çalışmalara 1960’lı yıllarda başladı.
1969’da da Amerikalılar “Ay’a” uzay aracı gönderdi.
Astronot Neil Armstrong “Ay’a” ayak basan ilk insan oldu.
Adamlar bu tarihten sonra uzayı resmen “misafir kapısı” yaptı.
Biz de onları ağzımız açık bir şekilde izleyip durduk.
Aklımıza hep;
- Uzaya giden bir Türk astronotu olacak mı?
Sorusu takılırdı ama imkansız olduğunu düşünüp üzerinde kafa bile yormadık…!
***
Bugün Türkiye artık bizim için imkânsız olanı başarmanın kapsını açtı.
“Milli Uzay Projesi” çalışması sayesinde uzaya ve “Ay’a” bir Türk astronotun gideceği hayalinin gerçeğe dönüşeceğine inanmaya başladık.
İnşallah “Milli Uzay Projesi” içimizdeki ve dışarıdaki şer güçler yüzünden kesintiye uğramaz.
Planlandığı gibi sürer…!
***
Netice itibariyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkeye öyle bir “müjde” verdi ki Türkiye’nin gözünü gökyüzüne ve “Ay’a” çevirdi.
Artık bu ülke insanı yukarıya her baktığında “Milli Uzay Projesi’ni” görecek.
Merak ediyorum;
Son günlerde;
- Aşağıya bakmayacağız.
Diye bir tarafını yırtanlar şimdi nereye bakacak?
Doğrusu nereye bakacakları konusunda ben de sizin gibi düşünüyorum…!