Son günlerde herkesin mustarip olduğu önemli konu, fahiş fiyat artışları.
Bugün aldığınız bir ürünü, yarın aynı fiyata bulmanız neredeyse imkansız hale geldi.
İçinde bulunduğumuz olumsuz koşulları fırsata çevirmek isteyen aç gözlüler, zam üstüne zam yapıyor.
Vicdan yoksunu bu doyumsuzlar, vatandaşın cebinden ne koparırlarsa kar sayıyor.
Vatandaş da çaresiz, alış verişe çıktığında evine temel gıda ve ihtiyaç maddelerini götürmek zorunda olduğu için bu zamlara katlanıyor.
Şikayetler artınca Ticaret Bakanlığı harekete geçti ve temel ihtiyaç ürünlerinde yaşanan fahiş fiyat artışları üzerine denetim yaptı.
Başta gıda ve temel tüketim ürünlerinde olmak üzere 81 ilde 562 işletmede, 9 bin 870 ürünün fiyatı incelendi.
Bakanlığın açıklamasında, inceleme sonucu elde edilen verilerin Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından değerlendirileceği ve firmaların savunmalarının alınmasının ardından haksız fiyat artışında bulunduğu tespit edilenler hakkında 10 bin liradan 100 bin liraya, stokçuluk faaliyetinde bulunduğu tespit edilenlere ise 50 bin liradan 500 bin liraya varan idari para cezası uygulanacağı duyuruldu.
Bakanlık daha önceki denetiminde, temizlik, hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 375 firmaya toplam 11 milyon 885 bin lira idari para cezası vermişti.
Bunca cezaya rağmen değişen bir şey oldu mu? Tabi ki hayır.
Eğer değişen bir şey olsaydı, vatandaş bugün yine fiyat artışlarından şikayet etmezdi.
Demek ki para cezaları caydırıcı değil. Tam tersine ödül gibi geliyor.
Ödüyorlar cezalarını, yine kaldıkları yerden devam ediyorlar.
O zaman, para cezası kesmekten başka bir yol bulmak lazım.
Bu öyle bir şey olmalı ki, aç gözlüler bir ürüne zam yaparken, birkaç kez düşünsün.
Para cezasını ödeyip de kurtulamayacaklarını bilsinler.
Öyle bir şey olsun ki.
Ama ne?