Herkes kendi doğrusunda ilerliyor ama o doğrunun ucu nereye varır diye hesap etmez…
Kendisinin doğrusu hangi doğrularla kesişir ve sonrasında yön değiştirir onu da bilemez…
Herkes kendi mevzusunu aklında tutmalı ve burnunun ucuna bakmayı bırakıp, etrafına bakmalıdır…
Her alanda insanlar kendi doğrularını savunuyor…
Fakat…
Etrafına bakmadığı için sadece kendisinin doğru olduğunu zannediyor…
Aslında doğru tektir…
Bazen “doğru tektir” cümlesi de doğru olmuyor…
Çünkü bu cümleyi de herkes kendine göre kullanıyor…
Her düşüncenin doğrusu vardır…
Kendine göre doğru ile tümden gelen doğru aynı değildir…
Doğrular bazen bir bireyin düşüncesi ile kesinlik kazanır…
Bazen de toplumsal düşünce ile…
Mesele burada doğruların insanların genelini kapsamasıdır…
Toplumsal doğrular, bireylerin özel haklarını eğer gasp ediyorsa o doğru değildir…
Her insan bir dünyadır…
Her toplum da bir insandır…
İnsan kendi doğrularının gerçek manada doğru olduğunun testini etrafına bakarak yapabilir…
Maalesef bizim ülkemizde kendi doğrularından başka doğruları göremeyen yönetici, siyasetçi, iş adamı, aydın, bürokrat, seçilmiş, anne ve baba, öğrenci çok…
Öyle bir toplumuz ki, kendi doğrularımızdan başka hiçbir görüşü kabul etmiyoruz…
Beyazı siyah yapan…
Kırmızıyı yeşil gören doğrucu Davutlar çok bizde…
Sözü fazla uzatmayayım…
Hani bir söz vardır…
Akıl, akıldan üstündür diye…
Öyleyse şunu söylemekte bir besi yoktur herhalde…
Doğru, doğrudan üstündür; eğer toplumsal doğru birlikteliğine varabilirsek…
Sağlıcakla kalın…