Üyesi olmaktan gurur, yöneticisi olmaktan onur duyduğum Eğitim-Bir-Sen bir meslek örgütü olmanın çok ötesinde hem nitelik hem nicelik olarak Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşudur.
Güçlüyü haklı gören değil, haklıyı güçlü kılan, dürüstlüğün en büyük erdem olduğu bilen, vatanına milletine, milli manevi değerlerine bağlı, zulme şiddete baskıya ve vesayete karşı, ideolojik ya da siyasi değil mücadeleci ve uzlaşmacı kimliğiyle fark yaratan, eğitimde fırsat eşitliğini, bireysel ve inanç özgürlüklerini öncüleyerek kuruş değil duruş, cüzdan değil vicdan diyebilenlerin sendikasıdır Eğitim-Bir-Sen.
Bir sofra gibi sersem önüne yerli düşüncenin ürünlerini diyen, göl kenarında nehirler düşleyen Eğitim-Bir-Sen; 'Kim demiş her şeyin bitişi ölüm, destanlar yayılır mezarımızdan' dizeleriyle tarihiyle barışık, değerlerine bağlı, geleceğine, gençlerine yatırım yapan, bütün giysileri yırtsak yeridir yeter bize vefa elbiseleri dizeleriyle bu yolda ter döken hiçbir ferdini unutmayan kaya gibi bir teşkilattır.
Eğitim-Bir-Sen, üyelerinin sadece ekonomik ve özlük hakları ile ilgilenmekle kalmıyor bir taraftan üyelerinin akademik kariyerlerine destek olmak için Adaylık Kaldırma Sınavına Hazırlık Kitabı yayınlarken diğer taraftan idarecilik sınavları için kitap, kurs, deneme sınavı ile sağındaki yalanlara, solundaki ziyanlara sendikacılık dersi veriyor.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın e-muhtıra, gezi olayları, ortak akıl mitingleri vb. durumlar için her seferinde teşekkür ettiği ve 'Eğer sizler 10 yıl önce bu kadar güçlü olsaydınız, bizler 28 Şubat’ı yaşamazdık' dediği büyük Memur-Sen Ailesinin en kalabalık iş kolu Eğitim-Bir-Sen, reisi doğrularcasına 15 Temmuz’da hain FETÖ terör örgütüne karşı ilk meydanlara inerek en gür seda ile tanklara karşı durmuştur.
Bizi bölerek yok etmeye çalışanlara inat, çukur siyasetiyle mağdur edilmiş topraklarımızda Diyarbakır’dan Van’a, Şırnak’tan, Hakkari’ye ekmeğimizi bölüşerek tok kalmayı, bir olmayı, birlik olmayı bildik Elhamdülillah.
Binlerce yıllık devlet geleneğinin evlatları olarak üç kıtada söz sahibi Osmanlı'nın torunları gönül coğrafyasına kayıtsız kalacak değildi elbet. Eğitim-Bir-Sen’in birbirinden kıymetli neferleri Suriye’den Afrika’ya, Arakan’dan Kudüs’e gönül coğrafyasının neresinde bir mazlum varsa orada olmayı görev bilmiştir.
Bir uyku bölmezse anılarımı, korkarım çıldırtır bu hayal beni diyerek onlarca ülkeden sendika temsilcileri ile bir araya gelip işbirliği protokolü yapan, bugün buradan seslenince 3 kıtada, on bin km ötede yankılanan bir hakkı haykırışa sahip olan Eğitim-Bir-Sen üzerine düşen sorumluğun farkındadır.
'Bir adım atarsak kafes kırılır. Belki birden erir zincirlerimiz' dizeleri ile bizlere istikamet gösteren Kurucu Genel Başkanımız rahmetli Mehmet Akif İnan’ın; "Hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikir kampı içerisinde yer alırsa alsın, onun bir insan olarak kabul görmesi, inancından dolayı horlanmaması lazım. İsterse benim inancımın tam zıddı olsun. Ben ona da hakk-ı hayat tanınmasının kavgacısıyım" haykırışları bizler için her zaman bir deniz feneri hükmünde olmuştur.
Genel Başkanımızın tabiri ile cefayla açılan bu yolda vefayla yürümeye devam eden bizler zirveden yeni ufuklara sizleri de bekliyoruz.