Sonbahar mevsiminin gelmesi ve havaların soğumaya başlamasıyla kuzey yarım küreye göç etmiş olan göçmen kuşlar dönüşe başladılar.
Bu göç Eylül ayından başlayıp kış mevsimi gelene kadar göçler devam eder.
Göçmen kuşların, göç esnasında yorgunluklarını, gıda ve su ihtiyaçlarını gidermek için uygun gördükleri alanlara konarlar.
Göç ettikleri alanlarda bizim beslemiş olduğumuz köy tavukları da varsa onların yemlerinden yerler ve de sularından içerler.
Bu esnada yanlarına getirmiş oldukları hastalıkları etrafa saçarlar.
Köy tavukları için çok öldürücü olan kuş gribi, newcastle (yalancı veba) bordotella (bronşit) vb. hastalıkları tavuklarımızı beslediğimiz alanlara bırakırlar.
Bu hastalıklar kanatlı hayvanlar için son derece öldürücüdür.
Bu hastalıklar dan tavuklarımızı korumak için biyo-güvenlik önlemlerini sonuna kadar çok sıkı olarak uygulamak zorundayız.
Öncelikle veteriner hekimlerin tavsiye etmiş olduğu aşılama programına harfiyen uygulamalıyız.
Kümesimize yabani kanatlı yada sinek dahi mümkünse girmesin.
Bir kısım viral yada bakteriyal hastalıkları taşıyor olabilirler.
Dolaylı olarak yanlarına getirmiş oldukları hastalıkları, bizim kümeslerimizde beslemiş olduğumuz köy tavuklarına bulaştırırlar.
Bunun sonucu kümeslerimizde büyük kayıplar vermemiz kaçınılmazdır.
Halkımızdan köy tavuğu gerek besleme gerekse biyo güvenlik önlemleri konusunda bilgilerini geliştirmelidirler.
Her yıl ilkbahar ve sonbaharda göçmen kuşlardan gelecek olan hastalıklardan, biyo-güvenlik önlemlerini alarak kaynaklanacak zararlardan minimum etkilenmiş olurlar.
Alınacak önlemlerle binlerce köy tavuğu gereksiz yere telef etmemiş oluruz.
İnsan sağlığı için çok değerli olan tavuk eti ve de yumurtasından mahrum kalmamış oluruz.